3
Stokta Yok
Beş Sevim Apartmanı; Rüya Tabirli Cinperi Yalanları
Yazar Adı: Mine Söğüt
Yapı Kredi Yayınları
0 | Yorum Ekle
14,40 TL
18,00 TL
Kazancınız
:
3,60 TL
Kısa Ürün Açıklaması
Pürtelaş Sokağı'nda kediler bir gün canhıraş feryatlarla ortalığı inlettiler. Pürtelaş Sokağı'ndaki Beş Sevim Apartmanı'nda tuhaf şeyler oluyordu. Beş pencereli, beş odalı, beş acayip insanın oturduğu Beş Sevim Apartmanı'nda perdelerin arkasında tuhaf şeyler olup bitiyordu. Cinler âleminden gelenler, periler aleminden gelenler, cinperi âleminden gelenler, orada beş garip hikâye yazdılar... yazdılar... yazdılar... Pardon, altı hikâye yazdılar. Bir de Doktor Samimi ve onun günlüğü var. Mine Söğüt ilk romanı Beş Sevim Apartmanı ile okuyanı cinperi âlemine götürüyor, uzun bir masal dinletir gibi, anlatır gibi, gösterir gibi.
Tadımlık
Doktor Samimi'nin Günlüğü Cinin aslında ne olduğunu biliyorum. Bugüne kadar bana gerçek yüzlerini göstermeyen,
Türü
:
Yerli Edebiyat
Sayfa Sayısı
:
127
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
5/2021
Boyutlar
:
13.50 x 21.00
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9789750805486
Planlanan Teslimat
:
07.11.2024
Kampanya
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Pürtelaş Sokağı'nda kediler bir gün canhıraş feryatlarla ortalığı inlettiler. Pürtelaş Sokağı'ndaki Beş Sevim Apartmanı'nda tuhaf şeyler oluyordu. Beş pencereli, beş odalı, beş acayip insanın oturduğu Beş Sevim Apartmanı'nda perdelerin arkasında tuhaf şeyler olup bitiyordu. Cinler âleminden gelenler, periler aleminden gelenler, cinperi âleminden gelenler, orada beş garip hikâye yazdılar... yazdılar... yazdılar... Pardon, altı hikâye yazdılar. Bir de Doktor Samimi ve onun günlüğü var. Mine Söğüt ilk romanı Beş Sevim Apartmanı ile okuyanı cinperi âlemine götürüyor, uzun bir masal dinletir gibi, anlatır gibi, gösterir gibi. Tadımlık Doktor Samimi'nin Günlüğü Cinin aslında ne olduğunu biliyorum. Bugüne kadar bana gerçek yüzlerini göstermeyen, çocukluğumun sevimli arkadaşları, sırdaşları, neşeleri olan cinler aslında öyle değiller... Işıktan kaçmayı bıraktım. Onlarla yüzleşmeye karar verdim. Ve dün gece apartmanı istila eden cinperi ordusunu gördüm. Onlar ateşten yaratılmış, ışık hızında hareket edebilen, gaz gibi girdiği maddenin şeklini alabilen tuhaf varlıklar. Erkeği cin, dişisi peri. İçlerinden biri kulağımdan içeri girdi ve anlattı: Yedi yüz ile bin beş yüz yıl arasında ömürleri var. Ölümleri yaklaştığında ihtiyarlıktan geriye, çocukluğa doğru giderler. Kulağıma giren cinperi "Çakmağını yak ve ateşine bak" dedi. Çakmağımı yaktım ve ateşe baktım; yanan ateşin altta kalan sarı alevinde şeytanların, üstte yanan mavi ateşte cinlerin dans ettiğini gördüm. Dün gece içlerinden biri gözlerimin önünde hızla öldü. Yaşlı suratlı korkunç bakışlı bir cin saniyeler içinde, gözlerimin önünde gençleşerek bebek oldu; sonra da ateşin içinde yok oldu. Ateş parmaklarımı yaktı, ölen cin derimden içeri aktı. Yukarıdakilerden hiçbiri cinleriyle benim kendi cinlerimle kurduğum ilişkiye benzer bir şey yaşamamışlar. Onlar cinleriyle barışıklar. Hiçbiri benim yaptığımı yapmamış. Hiçbiri cininin sözünden çıkmamış. Hiçbiri cininin ateşten olduğunu ve dokunduğunu yaktığını bilmiyor. Hepsi cinlerini iyi sanıyor. Onları bu rüyadan uyandırmak için henüz erken.