2000’lerde İstanbul Tabip Odası ve Tu¨rk Tabipleri Birliği başkanlığını yapan Gençay Gu¨rsoy, Bir Hayat Üç Dönem’de sadece bir nöroloji profesöru¨nu¨n anılarını değil, sosyalist siyaset içinde u¨niversite yıllarından beri yer almış bir mu¨cadele insanının Oltu’da başlayıp, Kars’da, İstanbul’da ve bir dönem Avrupa’da devam eden yaşamından gözlemlerini canlı bir dille aktarıyor. Toplumsal gelişmelerin darbelerle kesintiye uğrayan dönemlerini ele alıyor. Yakından tanıma fırsatını bulduğu bazı şahsiyetlerle ilgili tanıklıklarını sunuyor.
Sağlık politikalarında kamu yararını su¨rekli önde tutan duruşu ve tercihlerinin yanında eşitlik, özgu¨rlu¨k ve barış hedefiyle katıldığı toplumsal mu¨cadelelerin inişli çıkışlı, çoğu zaman ağır bir şi
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
2000’lerde İstanbul Tabip Odası ve Tu¨rk Tabipleri Birliği başkanlığını yapan Gençay Gu¨rsoy, Bir Hayat Üç Dönem’de sadece bir nöroloji profesöru¨nu¨n anılarını değil, sosyalist siyaset içinde u¨niversite yıllarından beri yer almış bir mu¨cadele insanının Oltu’da başlayıp, Kars’da, İstanbul’da ve bir dönem Avrupa’da devam eden yaşamından gözlemlerini canlı bir dille aktarıyor. Toplumsal gelişmelerin darbelerle kesintiye uğrayan dönemlerini ele alıyor. Yakından tanıma fırsatını bulduğu bazı şahsiyetlerle ilgili tanıklıklarını sunuyor.
Sağlık politikalarında kamu yararını su¨rekli önde tutan duruşu ve tercihlerinin yanında eşitlik, özgu¨rlu¨k ve barış hedefiyle katıldığı toplumsal mu¨cadelelerin inişli çıkışlı, çoğu zaman ağır bir şiddetle bastırılan seru¨venini izliyoruz. Siyasal mu¨cadeleyle bilimsel faaliyetleri birlikte götu¨rmeyi başarmış, sosyalizm idealini hiç kaybetmemiş Gençay Gu¨rsoy, Tu¨rkiye’nin son altmış yılından önemli kesitler sunan anılarını bitirirken, “her şeye rağmen hayata teşekku¨r” etmekten geri kalmıyor.
“Çıplak bir gerçek var karşımızda, gezegenimizde yaşamın su¨rdu¨ru¨lebilmesi ve insan sağlığının barbar piyasa ahlâkına teslim edilmemesi için, eşitlikçi, katılımcı, çevreci, dayanışmacı, barışçı bir iradi mu¨dahale kaçınılmazdır. Bu, artık sosyalistlerin siyasi mu¨cadele perspektifi olmasının çok ötesinde, insanlık için bir varoluş sorunu haline gelmiştir.