Birinci Dünya Savaşı’Nda Türkiye’De Bir İngiliz Mahkum
Yazar Adı: John StillResmi raporda "Yakalandığına İnanılan" 16.583 İngiliz ve Hintli esirden 3.290'ının Anadolu’da öldüğü, 2.222'sinin ise izinin bulunamadığı ve neredeyse kesin olarak öldüğü belirtilmektedir. Ancak bu rapor savaş sona ermeden önce derlenmiştir ve kuşkusuz eksiktir. Şimdiye kadar elde edilmiş olması gereken gerçek istatistikleri bilmiyorum ve bunları nereden temin edebileceğimi de bilmiyorum. Ancak, kitapta da belirtildiği gibi, Türkiye'de İngiliz rütbeli askerlerin yaklaşık yüzde 75'inin esir alındıktan sonraki iki yıl içinde öldüğüne inanıyorduk. Gereksiz yere kötümser davranmış olabiliriz; öyle olduğumuzu i&cced
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Resmi raporda "Yakalandığına İnanılan" 16.583 İngiliz ve Hintli esirden 3.290'ının Anadolu’da öldüğü, 2.222'sinin ise izinin bulunamadığı ve neredeyse kesin olarak öldüğü belirtilmektedir. Ancak bu rapor savaş sona ermeden önce derlenmiştir ve kuşkusuz eksiktir. Şimdiye kadar elde edilmiş olması gereken gerçek istatistikleri bilmiyorum ve bunları nereden temin edebileceğimi de bilmiyorum. Ancak, kitapta da belirtildiği gibi, Türkiye'de İngiliz rütbeli askerlerin yaklaşık yüzde 75'inin esir alındıktan sonraki iki yıl içinde öldüğüne inanıyorduk. Gereksiz yere kötümser davranmış olabiliriz; öyle olduğumuzu içtenlikle ümit ediyorum ve genel olarak bu muhtemel görünüyor. Ancak bu rakamı metinde değiştirmeden bırakıyorum, çünkü gizlice yapılan çok zor ve zahmetli araştırmalardan sonra bu eser derlenmiştir. Resmi raporda yer alan rakamlar, esir alındığına inanılan toplam 4.932 İngiliz'den en az 2.289'unun ya öldüğünü ya da izinin bulunamadığını göstermektedir. Bu da yüzde 46'ya (tekabül etmektedir).
Türkçe’ye ilk kez çevrilen bu kitapta bir İngiliz askerinin Anadolu izlenimlerini göreceksiniz:
“Yıpranmış ve çok ama çok susamış bir halde o öğleden sonra Gelibolu'daki düşman kuvvetlerinin Başkomutanı General Liman Von Sanders'in karargâhına götürüldük ve orada birkaç adamımızla birlikte bir subay daha bulduk. Von Sanders çizdiği örneklere bakıyordu. O zamandan beri pek çok şeyle suçlandı, haklı olarak biliyorum; ama bize karşı kaba değildi. Personeli bize kamaralarında yemek verdi ve adamlarımıza iki Türk lirası verdi. Ama adamlara gösterdiği nezaket gözünün önünden gitmedi. Kurmaylarından biri olan bir Alman deniz subayı, Türklerin esir almasını ya da esir aldıktan sonra onları hayatta tutmasını neredeyse imkansız bulduklarını söyledi. Biz de bu isteksizliği gözlemlemiştik.”