3
Stokta Yok
115,92 TL
126,00 TL
Kazancınız
:
10,08 TL
Kısa Ürün Açıklaması
"Zaman zaman, karanlığın içinde karşıma birden biri çıkar diye tedirgin oluyor ve sağımı solum etraflıca süzerken, kıstığım gözlerimin saklanmama yardım edeceğini düşünüyordum. Bunun
üstüne bir de, mezarlık yoluna yaklaştığım her dakikada anlatılan cin hikâyelerini hatırlıyor ve garip bir şekilde, bunları unutabilmek için zorladığım zihnime hükmedemiyordum. Hem içimde biriken korkudan hem de bedenimi çepeçevre sarmalayan soğuktan kaçabilecekmişim gibi adımlarımı hızlandırmış ve değil sağa sola bakmak, kimi zaman gözlerimi dahi kapatır olmuştum."
Çamurlu yollar, yabancıları sevmeyen köylüler, kaynayan bir kahvehane... Namus bekçileri, haset ve husumetler... Sırtından "zopası" eksik edilmeyen çocuklar, erkekler ve erkeklikler...
Karanlık ev
Türü
:
Yerli Edebiyat
Sayfa Sayısı
:
180
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
7/2018
Boyutlar
:
13.00 x 19.50
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9789750524486
Planlanan Teslimat
:
29.12.2024
Kampanya
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
"Zaman zaman, karanlığın içinde karşıma birden biri çıkar diye tedirgin oluyor ve sağımı solum etraflıca süzerken, kıstığım gözlerimin saklanmama yardım edeceğini düşünüyordum. Bunun üstüne bir de, mezarlık yoluna yaklaştığım her dakikada anlatılan cin hikâyelerini hatırlıyor ve garip bir şekilde, bunları unutabilmek için zorladığım zihnime hükmedemiyordum. Hem içimde biriken korkudan hem de bedenimi çepeçevre sarmalayan soğuktan kaçabilecekmişim gibi adımlarımı hızlandırmış ve değil sağa sola bakmak, kimi zaman gözlerimi dahi kapatır olmuştum." Çamurlu yollar, yabancıları sevmeyen köylüler, kaynayan bir kahvehane... Namus bekçileri, haset ve husumetler... Sırtından "zopası" eksik edilmeyen çocuklar, erkekler ve erkeklikler... Karanlık evler, ışığı pır pır eden odalar. Muammalı bir ölüm ve çiçeği burnunda bir öğretmen... Bozlak, polisiyenin kıyılarında gezinen bir novella, bir köy hikâyesi. Konup konup havalanan kuşlar. Emirhan Dağkan G., bir ölüyle doğrulanan parçalanmışlığın hikâyesini, cayır cayır süren bir sessizliği anlatıyor.