Tarihe “Cengiz Han” adını yazdırmış yenilmez hükümdar Temuçin’in Çin sınırından Hindistan’a, Avrupa içlerine kadar uzanan hâkimiyeti, nesline bıraktığı uçsuz bucaksız toprakları, Batılı yazarlara da konu olan efsanevi yaşamı, M. Turhan Tan’ın imkân dâhilinde belgelere de dayandırdığı akıcı kalemiyle tarihî bir eseri okuyucuyla buluşuyor.
Nitekim Cengiz Han da bizzat domuz yılında doğmuştu (1162) ve o hayvanın kutsiyetini taşıyordu. Bu itibarla şu Kaydo kızının kendine domuz demesinden hiç de sinirlenmedi. Fakat kız ona “kurbağa, kaplumbağa” filan deseydi iş değişirdi. Çünkü takvime girmeyen hayvanlardan &c
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Tarihe “Cengiz Han” adını yazdırmış yenilmez hükümdar Temuçin’in Çin sınırından Hindistan’a, Avrupa içlerine kadar uzanan hâkimiyeti, nesline bıraktığı uçsuz bucaksız toprakları, Batılı yazarlara da konu olan efsanevi yaşamı, M. Turhan Tan’ın imkân dâhilinde belgelere de dayandırdığı akıcı kalemiyle tarihî bir eseri okuyucuyla buluşuyor.
Nitekim Cengiz Han da bizzat domuz yılında doğmuştu (1162) ve o hayvanın kutsiyetini taşıyordu. Bu itibarla şu Kaydo kızının kendine domuz demesinden hiç de sinirlenmedi. Fakat kız ona “kurbağa, kaplumbağa” filan deseydi iş değişirdi. Çünkü takvime girmeyen hayvanlardan çoğunun kutsiyeti yoktu. Bazen bir Türk, kendi çağını temsil etmeyen hayvan isimleriyle de karşısındakini tahkir ederdi.
Türk okuyucusu tarafından pek bilinmeyen M. Turhan Tan, tarihî roman geleneğimizin en önemli isimlerinden biridir. Birçok önemli memuriyetlerde bulunduktan sonra Sivas mebusluğu da yapmış ve 1922 yılından itibaren kendini tamamıyla yazı hayatına adamıştır. En önemli eserlerini ise tarihî romancılık alanında vermiştir. Bazı eserleri Almanca, İngilizce ve Yunanca gibi dillere çevrilen, tarihî gerçeklikleri berrak ve sürükleyici bir üslupla aktaran Tan, Türk tarihinin zengin mirasını eserlerine ustalıkla taşımış ve okuyucusuna tarihî romanları keyifle okutan bir yazar olarak Türk edebiyatındaki yerini almıştır. Turhan Tan’ın ölümünden sonra unutulan ve Türk yazın hayatından çekilen eserleri, Türk okuyucusunun özellikle son zamanlarda ilgisini çeken ve neredeyse güncelleşen konulara değinip ele aldığı dönemlere ışık tutmakta, günümüzdeki kimi tartışmalara cevaplar getirmektedir.