Bu kitapta; Anarşi, Terör, Faili Meçhul, Mafya, Hayali İhracat ve Rüşvet Çarkıyla Dans edenlerin hikâyesini okuyacaksınız…
Hippiler, Çiçek Çocukları veya 68 Kuşağı olarak bildiğimiz ve dünyada hızla yayılan gençlik hareketleri, 1969 yılında ABD’nin 6. Filosunun İstanbul’u ziyaret etmesi ve bu ziyaretin solcu
öğrenci grupları tarafından sertçe protesto edilmesiyle Türkiye’ye bulaşmıştır. Emperyalizm karşıtı solcu öğrenciler tarafından Şubat ayının soğuğunda Amerikan askerlerinin önce dövülüp sonra buz gibi denize atılmasını uçak gemisinin güvertesinde izl
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Bu kitapta; Anarşi, Terör, Faili Meçhul, Mafya, Hayali İhracat ve Rüşvet Çarkıyla Dans edenlerin hikâyesini okuyacaksınız…
Hippiler, Çiçek Çocukları veya 68 Kuşağı olarak bildiğimiz ve dünyada hızla yayılan gençlik hareketleri, 1969 yılında ABD’nin 6. Filosunun İstanbul’u ziyaret etmesi ve bu ziyaretin solcu
öğrenci grupları tarafından sertçe protesto edilmesiyle Türkiye’ye bulaşmıştır. Emperyalizm karşıtı solcu öğrenciler tarafından Şubat ayının soğuğunda Amerikan askerlerinin önce dövülüp sonra buz gibi denize atılmasını uçak gemisinin güvertesinde izleyen Amerikan subaylarının, bozuk Türkçeleriyle kıyıdaki gençlere parmaklarını sallayarak; “Vahşi Türkler, bunun hesabını vereceksiniz. Amerika’nın gücünü sizlere göstereceğiz.” diye bağırarak tehdit etmesi bir müddet sonra gerçeğe dönüşmeye başlayacaktı.
Bu gerçek 12 Eylül 1980 ihtilaline kadar sürecek anarşi ve talebe olaylarıydı. Artık Türkiye’yi
karanlık günler bekliyordu. İlerleyen yıllarda ortaya çıkacak olan PKK Terörü de bu tehdidin
kaymağı olacaktı… Öte yandan, devleti yönetenlerin vurdumduymazlıkları, tecrübeli kişilerin yerine tecrübesiz siyasi kadroların getirilmesi, ülke yönetiminde, kuralların yerini, kuralsızlığın almasına sebep olmuştur.
Nitekim Çek-senet tahsilâtı, uyuşturucu bağlantıları, işlenen cinayetler, suikastlarla birlikte
her taşın altından bir mafya, her mafyanın içinden de birkaç devlet görevlisi çıkar hale gelmiştir.
Devlet hâkimiyetini sağlamak ve hukuk devletini işletmekle görevli bir hükümetin Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller’in basında çıkan ve bugüne kadar tekzip edilmeyen ‘Devlet Çöktü’ifade ve itirafı ile adeta son nokta konulmuştur…