Mehmet Özgül çevirisi,
Alexander Chudakov’un önsözü,
Charles Du Bos’nun sonsözü,
Yazar ve dönem kronolojisi,
Kitaba dair görsellerle.
1890-1892 arasında yazılmış öykülerden oluşan Düello , modern
öykücülükte bir ekol oluşturan Çehov’un olgunluk dönemine ait kısa ve
uzun öykülerinden her zamanki gibi lezzetli bir kitap.
Çağdaşlarının görkemli başyapıtlarının aksine ölçeğine insanı alan mütevazı
yapılar kurarak Rus toplumunun yalın hakikatlerini betimleyen Anton
Çehov, Düello ’da kısa öykü ile uzun öykü arasındaki sınırları gevşetip
yazarlık yaşamında yeni bir atılım yapar. Kısa öykülerindeki duru gerçekçi
tutumunu Düello gibi uzun öykülerinde insanın iç dünyasındaki sorunlar
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Mehmet Özgül çevirisi,
Alexander Chudakov’un önsözü,
Charles Du Bos’nun sonsözü,
Yazar ve dönem kronolojisi,
Kitaba dair görsellerle.
1890-1892 arasında yazılmış öykülerden oluşan Düello , modern
öykücülükte bir ekol oluşturan Çehov’un olgunluk dönemine ait kısa ve
uzun öykülerinden her zamanki gibi lezzetli bir kitap.
Çağdaşlarının görkemli başyapıtlarının aksine ölçeğine insanı alan mütevazı
yapılar kurarak Rus toplumunun yalın hakikatlerini betimleyen Anton
Çehov, Düello ’da kısa öykü ile uzun öykü arasındaki sınırları gevşetip
yazarlık yaşamında yeni bir atılım yapar. Kısa öykülerindeki duru gerçekçi
tutumunu Düello gibi uzun öykülerinde insanın iç dünyasındaki sorunlarla
karmaşıklaştıran Çehov, doktorluk mesleğinden edindiği anatomi bilgisini
adeta edebiyat alanında uygulamaya koyar. Düello , bağnaz ve ahmak,
acımasız ve merhametli, çapkın ve sofu, kavgacı ve barışçıl karakterleriyle
insanlığın çeşitli hallerine açılan bir sosyal ve edebî panorama sunuyor.
1890-1892 arasında yazılmış öykülerden oluşan Düello , modern
öykücülükte bir ekol oluşturan Çehov’un olgunluk dönemine ait kısa ve
uzun öykülerinden her zamanki gibi lezzetli bir kitap.
“Anton Pavloviç balık dişlerinden, horoz tüylerinden, gösteriş
budalalarının alacalı bulacalı, göz alıcı, çalımlı süslerinden hoşlanmazdı…
yaşamı boyunca içinden geldiği gibi yaşamış, hep kendisi olmuş, ruhça
özgür kalmıştır.”Maksim Gorki