3
Stokta Yok
167,04 TL
192,00 TL
Kazancınız
:
24,96 TL
Kısa Ürün Açıklaması
Zygmunt Bauman ve Stanislaw Obirek, dunyaya ve kendilerine dair bu sohbetlerinde parçalanmış, bireyselleşmiş bir toplumun sakinlerinin yuz yuze kaldığı sorulara, sorunlara ve karşılaşmalara kendi kişisel tarihlerinden devşirdikleri bilgelik ve deneyimle, ustelik bu karşılaşmaların nasıl dönuşturucu olabileceğinin ipuçlarını da vererek bakıyor. Yola farklı yerlerden çıksalar da -belki de aslında tam da bu nedenle- ikisinin de rotasını çizen, sorularına ve cevaplarına ışık tutan hep aynı kaygı: Sahici bir diyalog kurabilmenin yollarını ararken, bu diyalogu halihazırda, burada ve şimdi, kendi sohbetlerinde hayata geçirebilmek.
Bauman ve Obirek'e göre, dolaşımda olan kelimelerin her geçen gun bir boş gösterene dönuştuğu, dijital çağın bireyi t
Türü
:
Sayfa Sayısı
:
256
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
12/2017
Boyutlar
:
13.00 x 19.00
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9786053142478
Planlanan Teslimat
:
18.11.2024
Kampanya
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Zygmunt Bauman ve Stanislaw Obirek, dunyaya ve kendilerine dair bu sohbetlerinde parçalanmış, bireyselleşmiş bir toplumun sakinlerinin yuz yuze kaldığı sorulara, sorunlara ve karşılaşmalara kendi kişisel tarihlerinden devşirdikleri bilgelik ve deneyimle, ustelik bu karşılaşmaların nasıl dönuşturucu olabileceğinin ipuçlarını da vererek bakıyor. Yola farklı yerlerden çıksalar da -belki de aslında tam da bu nedenle- ikisinin de rotasını çizen, sorularına ve cevaplarına ışık tutan hep aynı kaygı: Sahici bir diyalog kurabilmenin yollarını ararken, bu diyalogu halihazırda, burada ve şimdi, kendi sohbetlerinde hayata geçirebilmek. Bauman ve Obirek'e göre, dolaşımda olan kelimelerin her geçen gun bir boş gösterene dönuştuğu, dijital çağın bireyi turlu ekranlar karşısında kelimelere boğarak ve her gun, her an bu birbiri uzerine yığılan sesler korosuna katılmaya çağırarak "konfor adacıkları" oluşturduğu gunlerde yaşıyoruz. Bauman ve Obirek, bu kitabın içeriğini oluşturan nehir sohbetlerinde iyi ve kötuyu nasıl tanımladığımızı, seçimlerimizin sorumluluğuyla nasıl yaşadığımız ve yuzleştiğimizi, insan haysiyetini/saygınlığını hangi değerleri gözeterek tanımlayabileceğimizi, arkadaşlık, bellek, vicdan gibi meselelerde pusulamızı hangi yöne çevireceğimizi gerek dunyaya gerekse kendilerine bakarak sorguluyorlar. Bu sorgulama serisi sırasında kendilerini salt biyografik arka planlarından beklenecek şekilde birer teolog ve sosyolog olarak konumlandırmaktansa, birbirlerine yönelttikleri sorulara ve takdim ettikleri öğretilerden alıntıladıkları anekdot ve argumanlara odaklanıyor, okurlarını da bu sohbet ve sorgulamaların birer tanığı kılıyorlar.