3
%20
Stokta Yok
160,00 TL
200,00 TL
Kazancınız
:
40,00 TL
Kısa Ürün Açıklaması "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar..." dizelerinin ünlü şairi Faruk Nafiz Çamlıbel'den Han Duvarları... Hatta bana insanlara nispetle yakındır / Bahçemde ölen kuş diyen Faruk Nafiz Çamlıbelin şiirlerini biraraya getiren Gurbet Ve Saire de Han Duvarları ve Bir Ömür Böyle Geçti kitapları da yer alıyor. Şairin ölümünden sonra saklı kalan defterlerinden yapılan bir seçme de ilk kez bir kitapla okura sunuluyor. Tadımlık HAN DUVARLARI Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar Gidiyordum, gurbeti gönlümd Devamını Gör
Türü
:
Şiir
Sayfa Sayısı
:
282
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
3/2022
Boyutlar
:
13.50 x 21.00
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9789750805981
Planlanan Teslimat
:
07.11.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar..." dizelerinin ünlü şairi Faruk Nafiz Çamlıbel'den Han Duvarları... Hatta bana insanlara nispetle yakındır / Bahçemde ölen kuş diyen Faruk Nafiz Çamlıbelin şiirlerini biraraya getiren Gurbet Ve Saire de Han Duvarları ve Bir Ömür Böyle Geçti kitapları da yer alıyor. Şairin ölümünden sonra saklı kalan defterlerinden yapılan bir seçme de ilk kez bir kitapla okura sunuluyor. Tadımlık HAN DUVARLARI Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar Gidiyordum, gurbeti gönlümde duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadoluya. İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık! Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık, Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları, Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler, Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler Ellerim takılırken rüzgârların saçına Asıldı arabamız bir dağın yamacına. Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık, Yalnız arabacının dudağında bir ıslık! Bu ıslıkla uzayan, dönen, kıvrılan yollar, Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu, Gökler bulutlanıyor, rüzgâr serinliyordu. Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince, Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince. Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi, Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi. Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine, Yol, hep yol, daima yol Bitmiyor düzlük yine. Ne civarda bir köy var, ne bir evin hayali, Sonun ademdir diyor insana yolun hali. Arasıra geçiyor bir atlı, iki yayan, Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdayan Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor, Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine Uzanmışım, kalmışım yaylının şiltesine.
Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.