Haşhaş ve Emperyalizm iki başlık altında toplanabilecek bir araştırmadır. İlkinde Anadolu, özellikle de Ege köylüsünün ana geçim kaynaklarından biri olan ulusal ürünümüz haşhaşın “12 Mart” ve “emperyalizm” duvarına toslayarak yasaklanması ve bunun meydana getirdiği sonuçlar irdeleniyor. Diğerinde ise Aytunç Altındal’ın 1969-1974 yılları arasında yayımlanmış incelemeleri ile makaleleri yer alıyor. Yayımlandıkları günlerde oldukça ilgi çekmiş olan bu tespitleri okuyup da analitik açıdan değerlendirebilenler kapitalist-emperyalist sömürünün tarımsal alandaki özelliklerini gösteren bazı somut örnekleri bulacaklardır.
İlginç olan bir diğer husus da şudur ki, bu kitapta öngörülmüş olan tüm varsayımlar daha sonraki yıllarda bu öngörüleri
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Haşhaş ve Emperyalizm iki başlık altında toplanabilecek bir araştırmadır. İlkinde Anadolu, özellikle de Ege köylüsünün ana geçim kaynaklarından biri olan ulusal ürünümüz haşhaşın “12 Mart” ve “emperyalizm” duvarına toslayarak yasaklanması ve bunun meydana getirdiği sonuçlar irdeleniyor. Diğerinde ise Aytunç Altındal’ın 1969-1974 yılları arasında yayımlanmış incelemeleri ile makaleleri yer alıyor. Yayımlandıkları günlerde oldukça ilgi çekmiş olan bu tespitleri okuyup da analitik açıdan değerlendirebilenler kapitalist-emperyalist sömürünün tarımsal alandaki özelliklerini gösteren bazı somut örnekleri bulacaklardır.
İlginç olan bir diğer husus da şudur ki, bu kitapta öngörülmüş olan tüm varsayımlar daha sonraki yıllarda bu öngörüleri doğrulayacak şekilde gerçekleşmiştir. Örneğin günümüzden yaklaşık yarım asır önce Tolkien’in ünlü romanı Yüzüklerin Efendisi için Aytunç Altındal, “Bu yazar ve kitabı önümüzdeki on yıllarda dünyada çok ünlendirilecektir!” demişti. Benzer şekilde yine yarım asır önce Zen-Budizm vb. dinlerin Türkiye’de yaygınlaştırılacağını çünkü böyle bir “Üst Tasarım” bulunduğunu yazmıştı.
Aktardığımız bu iki örneğin dışında daha pek çok öngörünün günümüzde nasıl da hayat bulduğunu şaşkınlık içinde okurken Aytunç Altındal’ın uzak görüşlülüğüne bir kez daha şapka çıkaracaksınız...