Dünyada ve Türkiye’deki otoriterleşme eğilimleriyle ortaya çıkan sansür olgusu ve bilgi akışının önüne set çekme girişimleri yaygınlaşırken, iletişim teknolojileriyle bu olumsuz girişimler aşılmaya çalışılıyor. Otoriter yönetimler, bilgi akışı önüne geleneksel yollarla engeller koymanın olanaksız olduğunu fark ederek, akan bilgilerin içindeki hakikate halel getirecek bulandırma yollarına başvuruyor. Bu hakikati bulandırma ve erişilen bilgilerin inanılırlığını kuşkulu hale getirme eğilimine son zamanlardaki moda deyimle hakikat sonrası (post-truth) da deniyor. Ancak içinden geçtiğimiz zamanlarda üstümüze neredeyse sınırsız bir sel gibi akan bilginin içinden işimize yarayacak olanlarını ayırt etmekte güçlük çekme halimizi anlamak için sanı
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Dünyada ve Türkiye’deki otoriterleşme eğilimleriyle ortaya çıkan sansür olgusu ve bilgi akışının önüne set çekme girişimleri yaygınlaşırken, iletişim teknolojileriyle bu olumsuz girişimler aşılmaya çalışılıyor. Otoriter yönetimler, bilgi akışı önüne geleneksel yollarla engeller koymanın olanaksız olduğunu fark ederek, akan bilgilerin içindeki hakikate halel getirecek bulandırma yollarına başvuruyor. Bu hakikati bulandırma ve erişilen bilgilerin inanılırlığını kuşkulu hale getirme eğilimine son zamanlardaki moda deyimle hakikat sonrası (post-truth) da deniyor. Ancak içinden geçtiğimiz zamanlarda üstümüze neredeyse sınırsız bir sel gibi akan bilginin içinden işimize yarayacak olanlarını ayırt etmekte güçlük çekme halimizi anlamak için sanırız daha farklı kavramlara ihtiyaç var. Zira hemen hemen her mecrada önümüze çıkan bilgiler, görüntüler, reklamlar birer manipülasyon aracına dönüşebiliyor. Bir taraftan bizlerin karakter analizleriyle- beğenilerimizi, siyasi eğilimlerimizi, duygu durumlarımızı ve daha pek çok parametreyi bir araya getirerek- ziyaret ettiğimiz, müdavimi olduğumuz sitelerde, arama motorlarında karşımıza çıkacak olan sonuçlarda neredeyse kişiye özel sonuçlarla karşı karşıya bırakıyor bizi. Bu gelişmeler, sadece gündelik hayatımızı ve kişisel tercihlerimizi değil, aynı zamanda bizler hakkında karar vermeye yetkili kıldığımız kişilerin kimler olacağına dair seçimlerimizi de etkileyecek sonuçlar ortaya çıkarıyor. Son ABD Başkanlık seçimlerinde Cambridge Analytica ve Facebook marifetiyle seçmenler üzerinde yapılan manipülasyon, durumun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha anlamamızı sağladı. Bu gelişmeler eşliğinde düşündüğümüz zaman, “iletişim hakkı” ya da “hak odaklı iletişim”in ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Günümüzde iletişim özgürlüğü, düşündüklerini ifade etme özgürlüğünün yanında, kişinin hayatıyla ilgili önemli bilgilere sağlıklı bir biçimde erişebilme özgürlüğünü de kapsıyor. Elinizdeki kitap da iletişim hakkına odaklı farklı perspektiflerden yazılmış makale ve raporları içeriyor.