3
%20
192,00 TL
240,00 TL
Kazancınız
:
48,00 TL
Kısa Ürün Açıklaması

Bizans İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis’i kısmen kuşatan Haliç’in
doğu yakası, “şehir ötesi” anlamına gelen Peran veya Perea adıyla anılıyordu. Pera’da Bizans döneminden beri Cenevizli ve Venedikli unsurlar mevcuttu. İstanbul’un fethinden sonra 1535’te Fransız elçisine Galata Kulesi dışında, “Pera bağlarında” oturma izni verilmesiyle elçilik oraya taşınmış, bunu diğer yabancı elçilikler, on yedinci yüzyıldan itibaren de Rum tüccar aileleri izlemişti. Sonraki yüzyıllarda çeşitli amaçlarla Osmanlı İmparatorluğu’na gelen Avrupalılarla diğer gayrimüslimlerin semte yerleşmesi sonucu ortaya & Devamını Gör

Türü
:
Tarih
Sayfa Sayısı
:
296
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
2/2023
Boyutlar
:
16.0 x 24.0
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9789750855320
adet
payment Kredi Kartına Taksit İmkanı
Planlanan Teslimat
:
17.11.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • Bizans İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis’i kısmen kuşatan Haliç’in
    doğu yakası, “şehir ötesi” anlamına gelen Peran veya Perea adıyla anılıyordu. Pera’da Bizans döneminden beri Cenevizli ve Venedikli unsurlar mevcuttu. İstanbul’un fethinden sonra 1535’te Fransız elçisine Galata Kulesi dışında, “Pera bağlarında” oturma izni verilmesiyle elçilik oraya taşınmış, bunu diğer yabancı elçilikler, on yedinci yüzyıldan itibaren de Rum tüccar aileleri izlemişti. Sonraki yüzyıllarda çeşitli amaçlarla Osmanlı İmparatorluğu’na gelen Avrupalılarla diğer gayrimüslimlerin semte yerleşmesi sonucu ortaya çıkan kentsoylu Pera mozaiği, özellikle son devir Osmanlı siyasi, kültürel ve toplumsal tarihinde son derece büyük bir rol oynamıştı.

    Bu mozaiğin en önemli unsuru, 1804’te Galatasaray’da Panayia Kilisesi’nin açılmasıyla Pera-Stavrodromi Rum Cemaati adını alan Rum toplumu idi. Tarih boyunca Pera, İstanbul’un Fener’den sonra en büyük Rum nüfusunu barındıran semti olmuştu. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ve 20. yüzyıl boyunca Türk-Yunan ilişkilerinin inişli çıkışlı seyrinden olumsuz etkilenen Rum Cemaati, özellikle 6-7 Eylül 1955 olaylarından sonra hızla küçülmüştü.

    Sula Bozis’in yazmalar, diplomalar, okul kayıtları, fotoğraf albümleri gibi çok çeşitli
    yazılı kaynakların yanı sıra sözlü tarih araştırmalarına da dayanarak hazırladığı
    İstanbullu Rumlar adlı çalışmasının bu genişletilmiş yeni baskısı, Rum cemaatinin
    tarihini derli toplu bir şekilde günümüz okuruna sunarken, dolaylı olarak bugünkü
    Türkiye’nin kültür ve şehirleşme tarihine de ışık tutuyor.

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.