“Kamu kaynakları, siyasetçi ile onların talimat verdiği kamu görevlilerinin babasının malı değil, bütün toplumun ortak mal varlığıdır.”
Çiğdem Toker
Türk Basını bir süredir SOS veriyor. Bu nedenle doğru ve gerçek bilgi çok önemli.
Meslektaşım Çiğdem Toker, bu kitabında belgelere dayalı gazeteciliğin seçkin örneklerini aktarıyor.
Hem şaşırarak hem de öğrenerek okuyacaksınız.
İyi okumalar dilerim.
Orhan Erinç
Kamu ihalelerinde yolsuzluk… Bu konunun ısrarlı takipçisi Çiğdem Toker, geçmiş köşe yazılarından bir derleme yapıyor; bunları yeni bilgilerle, yorumlarla zenginleştiriyor. Böylece, iktisat konularında araştırmacı gazeteciliğin parlak bir örneğini sunuyor.
Kitap, yozlaşmış sermaye ve ik
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
“Kamu kaynakları, siyasetçi ile onların talimat verdiği kamu görevlilerinin babasının malı değil, bütün toplumun ortak mal varlığıdır.”
Çiğdem Toker
Türk Basını bir süredir SOS veriyor. Bu nedenle doğru ve gerçek bilgi çok önemli.
Meslektaşım Çiğdem Toker, bu kitabında belgelere dayalı gazeteciliğin seçkin örneklerini aktarıyor.
Hem şaşırarak hem de öğrenerek okuyacaksınız.
İyi okumalar dilerim.
Orhan Erinç
Kamu ihalelerinde yolsuzluk… Bu konunun ısrarlı takipçisi Çiğdem Toker, geçmiş köşe yazılarından bir derleme yapıyor; bunları yeni bilgilerle, yorumlarla zenginleştiriyor. Böylece, iktisat konularında araştırmacı gazeteciliğin parlak bir örneğini sunuyor.
Kitap, yozlaşmış sermaye ve iktidar çevreleri arasında kurulmuş olan kirli ittifakın yöntemlerine ve AKP’li yıllarda bölüşüm ilişkilerinin istatistiklere yansımayan boyutlarına da ışık tutmaktadır.
Korkut Boratav
Kamu ihalelerinde afet, savaş gibi olağanüstü durumlarda başvurulması gereken usulü gösteren 21/b maddesi, son yıllarda AKP iktidarı tarafından sıklıkla ve sıradan bir yöntem olarak kullanılıyor. “Davetli ihale” diye de anılan bu yöntemle gerçekleştirilen kamu ihaleleri “Olağan İşler”e dönüştürülürken, seksen milyonun ürettiği artı değerin hatırı sayılır kısmı 10-15 şirket arasında adeta paylaştırılıyor.
Çiğdem Toker, hakkında açılan milyonluk davalara rağmen ülke ekonomi-politiğinin arka planında neler döndüğünü, kapalı kapılar ardında kamuya ait olan değerlerin usulsüz ihale ve yöntemlerle, kimisi neredeyse sermayesi olmayan şirketlere nasıl dağıtıldığını, “Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasakları” kaldırma iddiası ile işbaşına gelen AKP’nin, 17 yıl içinde “yolsuzluklarla” halkı ve ülkeyi nasıl “yoksullaştırdığını,” “yasaklarla” ülkede temel hak ve özgürlükleri nasıl kullanılamaz hale getirdiğini korkusuzca yazmaya devam ediyor…