“...Kökenimiz saydığımız bir ülkeyle ilgili bilgileri Wikipedia’dan araştırmak mecburiyetinde kalıyorsak burada belki de bir sorun vardır..."
Yetmiş yıllık bir zaman dilimini kapsayan Kaybetme Sanatı üç neslin hikâyesi.
Dede Ali’nin savaş nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığı memleketi Cezayir’den başlayıp, oğlu Hamid ve torunu Naima ile Fransa’da devam eden bir hikâye.
Cezayir savaşını ve Cezayir’in bağımsızlık sürecini arka planına alarak mültecilik, ülkeler, toplumlar ve nesiller arası kültür, değer ve anlayış çatışmalarına odaklanan Kaybetme Sanatı’nda Zeniter, torun Naima’nın yıllar süren
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
“...Kökenimiz saydığımız bir ülkeyle ilgili bilgileri Wikipedia’dan araştırmak mecburiyetinde kalıyorsak burada belki de bir sorun vardır..."
Yetmiş yıllık bir zaman dilimini kapsayan Kaybetme Sanatı üç neslin hikâyesi.
Dede Ali’nin savaş nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığı memleketi Cezayir’den başlayıp, oğlu Hamid ve torunu Naima ile Fransa’da devam eden bir hikâye.
Cezayir savaşını ve Cezayir’in bağımsızlık sürecini arka planına alarak mültecilik, ülkeler, toplumlar ve nesiller arası kültür, değer ve anlayış çatışmalarına odaklanan Kaybetme Sanatı’nda Zeniter, torun Naima’nın yıllar süren kendini arayış sürecinin ardından dedesinin memleketine yaptığı seyahatle birlikte aradığı kimliğine kavuşmasını anlatıyor.
Orhan Pamuk, Valeria Luiselli, Javier Marias, Herta Müller gibi isimlerin değer görüldüğü Dublin Edebiyat Ödülü’nü 2022 yılında kazanan Zeniter’in Türkçeye çevrilen ilk kitabı olan Kaybetme Sanatı görsel bir anlatıma yaslanan dili ve dokunaklı hikâyesiyle uzun yıllar boyunca akıllardan çıkmayacak bir roman.
“Hayatta kalmayı değil, tam tamına bir hayat istiyorlardı. Ve her şeyden öte, kendilerine verilen kırıntılar için teşekkür etmek zorunda kalmak istemiyorlardı. İşte şimdiye kadar sahip oldukları da buydu: Kırıntılardan ibaret bir hayat. Ailesine daha iyisini vermeyi başaramamıştı.”