Kemal Tahir’E Mahpusaneden Mektuplar
Yazar Adı: Nazım Hikmet Ran“Onlar da güzel günlerdi Kemal, zaten düşünüyorum da, bizim için güzel olmayan gün yok sanıyorum. Günleri bir daha çirkinleşemiyecek, kepazeleşemiyecek hale getirmek için çalışan insanların bu çalışma seyrinde kötü günleri olabilir mi? Satıhta vehimli ve hesaplı fakat dipte alabildiğine umutlu nikbinliğim ferden ihtiyarlayıp ölüme yaklaştıkça bir kat daha kuvvetleniyor ve bir kat daha nikbin ve ümitli oluyorum. Günün birinde öleceğimi bildiğim için hayatı seviyorum ve onun daha güzel olabileceğine ve olacağına inanıyorum biraz da.”
Kemal Tahir’e Mahpusaneden Mektuplar, Nâzım Hikmet’in 1940-1950 yılları arasında Bursa cezaevinden Kemal Tahir’e yazmış olduğu mektuplardan oluşuyor. Mektuplar, aynı dünya görüşünü benimseyen iki mahpus
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
“Onlar da güzel günlerdi Kemal, zaten düşünüyorum da, bizim için güzel olmayan gün yok sanıyorum. Günleri bir daha çirkinleşemiyecek, kepazeleşemiyecek hale getirmek için çalışan insanların bu çalışma seyrinde kötü günleri olabilir mi? Satıhta vehimli ve hesaplı fakat dipte alabildiğine umutlu nikbinliğim ferden ihtiyarlayıp ölüme yaklaştıkça bir kat daha kuvvetleniyor ve bir kat daha nikbin ve ümitli oluyorum. Günün birinde öleceğimi bildiğim için hayatı seviyorum ve onun daha güzel olabileceğine ve olacağına inanıyorum biraz da.”
Kemal Tahir’e Mahpusaneden Mektuplar, Nâzım Hikmet’in 1940-1950 yılları arasında Bursa cezaevinden Kemal Tahir’e yazmış olduğu mektuplardan oluşuyor. Mektuplar, aynı dünya görüşünü benimseyen iki mahpus arasındaki dostluğun yanı sıra, edebiyatımızın iki büyük isminin edebiyat ve sanat konusundaki tartışmalarını da içeriyor. Okur, yaşadığı dönemin sorunlarına ilişkin Nâzım Hikmet’in görüşlerine, dünyada ve ülkede yaşanan gelişmeler karşısındaki heyecanları ve umutlarına, hapishane hayatındaki özlemleri ve beklentilerine, geçim sıkıntısı ve hastalıklar gibi günlük kaygılarına, her şeye rağmen hiç yitirmediği iyimserliğine, insan sevgisine, yaşama ve aşka bağlılığına tanık olurken, aynı zamanda sanat ve edebiyata yaklaşımını, eserlerini oluşturma sürecinde Kemal Tahir’le paylaştığı düşüncelerini ve arayışlarını da anlama olanağı buluyor.