Bilginin ilerlemesi ve bilimsel gerçekler bizi doğaüstü inançların insan beyninin üretiminden başka bir şey olmadığını, bu tür imajların atalarımızın hayal gücüne etki ettiğini ve kalıtım yasalarıyla sonraki nesillere aktarıldığını neredeyse ispat etmiştir. Ancak korku ve umut insanı batıl inançlara, sihir ve gizeme iten ana duygulardır. Batıl inançlarımızı farklı isimlerle adlandırıyoruz ama yine de onlara tutunuyoruz. Üzerinde tutarlı bir teorinin henüz oluşturulamadığı bu konular üzerinde de garip bir cazibe bulunuyor. İşte Kısa Büyü ve Gizem Tarihi, bu tür konularla meşgul oluyor.
Alf
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Bilginin ilerlemesi ve bilimsel gerçekler bizi doğaüstü inançların insan beyninin üretiminden başka bir şey olmadığını, bu tür imajların atalarımızın hayal gücüne etki ettiğini ve kalıtım yasalarıyla sonraki nesillere aktarıldığını neredeyse ispat etmiştir. Ancak korku ve umut insanı batıl inançlara, sihir ve gizeme iten ana duygulardır. Batıl inançlarımızı farklı isimlerle adlandırıyoruz ama yine de onlara tutunuyoruz. Üzerinde tutarlı bir teorinin henüz oluşturulamadığı bu konular üzerinde de garip bir cazibe bulunuyor. İşte Kısa Büyü ve Gizem Tarihi, bu tür konularla meşgul oluyor.
Alfred Thompson insanoğlunun içinde bulunan o gizemli ve sihirli olana inanma içgüdüsünün, zihnini batıl inançlara, doğada bir ruh olduğuna dair bir inanca meylettirdiğini, tanrılar ve/ya görünmeyen güçler tarafından dövülen zincirlerle kendini bile isteye bağladığını belirtiyor.
Antik dönemden bugüne insanlar hastalıkların, felaketlerin vb. doğaüstü güçler tarafından üretildiğini düşündüğü için iyileşmelerinin de yine bu güçler tarafından sağlanacağına inanıyordu. Kısa Büyü ve Gizem Tarihi, ölümden, hastalıklardan, başına gelebilecek türlü kötü olaylardan korkan insanoğlunun perilerden, hayaletlerden, cinlerden, büyücülerden, din adamlarından nasıl ve neden medet umduğunu ilginç anekdotlar eşliğinde anlatıyor.