“Bu anlattıklarımın ışığında size, kadın sahibimden ve beni evine aldığı günden bu yana geçen müşterek yaşamımızdan kim benden iyi söz edebilir?”
5 Mart 1997’de, Pendik’te bir çiftlikte İngiliz bir anne babadan doğmuştu. Adı Maks’tı; yeni ailesine katılınca Köpük olarak değiştirildi. Köpük’le çoğu zaman “O” diye söz ettiği kadın sahibi arasında yaşanan saf, katıksız, hesapsız bir sevginin hikâyesidir okuyacağınız. Duygusal bir köpek onu anlatmaya koyulursa, hikâye aynı zamanda bir evin, bir ailenin, geçen mevsimlerin, yılların, günlerin, tekrarlanan gündelik hareketlerin ve sevgi dolu bir ve
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
“Bu anlattıklarımın ışığında size, kadın sahibimden ve beni evine aldığı günden bu yana geçen müşterek yaşamımızdan kim benden iyi söz edebilir?”
5 Mart 1997’de, Pendik’te bir çiftlikte İngiliz bir anne babadan doğmuştu. Adı Maks’tı; yeni ailesine katılınca Köpük olarak değiştirildi. Köpük’le çoğu zaman “O” diye söz ettiği kadın sahibi arasında yaşanan saf, katıksız, hesapsız bir sevginin hikâyesidir okuyacağınız. Duygusal bir köpek onu anlatmaya koyulursa, hikâye aynı zamanda bir evin, bir ailenin, geçen mevsimlerin, yılların, günlerin, tekrarlanan gündelik hareketlerin ve sevgi dolu bir vedanın hikâyesi de olur. “Hayvanların bakışında derin ve biraz hüzünlü tatlı bir ışık vardır,” der bir ozan. Bu kitap, o bakışı ve o bakışın bize insanlarla ilgili gösterdiklerini de yansıtmayı amaçlıyor.
“Diğerlerini bilmem ama ben bu izlediğim görüntülerden şu iki önemli dersi çıkardım: İnsan her zaman insandır; cennet gibi ülkelerde bile ve kâh kendi türüne kâh biz hayvanlara, hatta bitkilere her türlü kötülüğü yapabilir. Bu biir! Bundan dolayı ona sıkı sıkıya uymak zorunda kalacağı kanunlar konması lazımdır, bu da iki. O kadar!”