“Hasan Çekiç tarafından hazırlanan “Kurtuluş Savaşı’ndan Cumhuriyete Ankara” isimli çalışma Mondros Mütarekesinden Cumhuriyetin ilanına kadar gelişen olayları akademik metottan ziyade popüler tarih tarzında ele alan derleme tarzında bir çalışmadır.
Tarihe meraklı ve adı geçen döneme ilgi duyan okuyucuların zevkle okuyacakları ve bilgilenecekleri bir kitaptır.
Kitapta yüzlerce matbu evraktan istifa edilmiş ve sadece Ankara değil Mili Mücadele tarihi ile ilgili derli toplu bir eser ortaya çıkmıştır.
Büyük bir emek sarf edilerek yapılan bu çalışmayı takdirle karşılıyor hayırlı ol
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
“Hasan Çekiç tarafından hazırlanan “Kurtuluş Savaşı’ndan Cumhuriyete Ankara” isimli çalışma Mondros Mütarekesinden Cumhuriyetin ilanına kadar gelişen olayları akademik metottan ziyade popüler tarih tarzında ele alan derleme tarzında bir çalışmadır.
Tarihe meraklı ve adı geçen döneme ilgi duyan okuyucuların zevkle okuyacakları ve bilgilenecekleri bir kitaptır.
Kitapta yüzlerce matbu evraktan istifa edilmiş ve sadece Ankara değil Mili Mücadele tarihi ile ilgili derli toplu bir eser ortaya çıkmıştır.
Büyük bir emek sarf edilerek yapılan bu çalışmayı takdirle karşılıyor hayırlı olmasını diliyorum.” (Prof. Dr. Hale Şıvgın Hacı Bayram Veli Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi)“Zaferden sonra hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır.“ (Mustafa Kemal (Atatürk) Erzurum Kongresi günlerinde 23 Temmuz-7 Ağustos 1919)
“Bütün dünyanın kuvvetine karşı ulusal bir hareket yaratmak… Ne çocukça bir hayal…” Times Gazetesi, (Mustafa Kemal’in 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelişini böyle yazmıştır.)
“Bir patırtı, bir gürültü. Beyannameler, telgraflar… Sanki bir şeyler oluyor, olacak. Ayol şuracıkta her işimiz, her kuvvetimiz meydanda. Dünya durumumuzu biliyor. Düşün, blöfün sırası mı? Hangi teşkilat, hangi kuvvet, hangi kahraman? Kuzum Mustafa, sen deli misin?”(Mustafa Kemal’in 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelişi üzerine Refik Halit Karay’ın yorumu)
“İşittim ki bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. Ben kimseyi zorla Milli Meclise davet etmedim. Herkes kararında hürdür, bunlara başkaları da katılabilirler. Ben bu kutsal davaya inanmış bir insan sıfatıyla buradan bir yere gitmemeye karar verdim. Hatta hepiniz gidebilirsiniz. Asker Mustafa Kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir eline de bayrağı alır, bu şekilde Elmadağ’ına çıkar, orada tek kurşunum kalana kadar vatanı müdafaa ederim. Kurşunlarım bitince bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunlarıyla yaralanır, temiz kanımı, kutsal bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. Ben buna ant içtim.” (Mustafa Kemal (Atatürk) Meclis’in açıldığı ilk günler 1920)
“Ankara benzerlerinden üstün “Başkent’ Olsun” (Râzî, 1699)
“Ankara başkent olacak” (Müştak Baba, D.?- Ö.1830)
“Stratejik sebeplerden dolayı Osmanlı İmparatorluğu başkenti Ankara olmalıdır” (H.Von Moltke (1836-1839 yılları arasında Osmanlı ordusunda askeri danışman)
“Osmanlı başkentinin taşınması gerektiğini epeydir söylerim. Hükümet İstanbul’da kaldıkça, gözlerini hep Avrupa’ya çevirecektir.” (Von der Goltz Paşa 1883-1895 yılları arasında askeri okullar müfettişi ve askeri danışman.)
“Tarih bize Ankara’nın merkez olmasını emretmiştir. Binaenaleyh yapılacak yegâne iş Ankara’yı medeni bir merkez haline sokmak veya şanlı merkezimizi bir şehir haline getirmekten ibarettir. (Mustafa Kemal (Atatürk) (16/17 Ocak 1923 İzmit Kasr-ı Hümayun)