3
%20
Stokta Yok
48,00 TL
60,00 TL
Kazancınız
:
12,00 TL
Kısa Ürün Açıklaması

Nâzım Hikmet’in külliyatını yeniden gözden geçirerek yayımlamayı sürdüren Yapı Kredi Yayınları, şairin Kuvâyi Milliye destanını usta tiyatro sanatçısı Genco Erkal’ın görüntülü seslendirmesinin yer aldığı bir DVD ile yayımladı.

Nâzım Hikmet’in 1939’da yazmaya başladığı ve 1941’de bitirdiği Kuvâyi Milliye, şairin Kurtuluş Savaşı’nı baplar halinde anlattığı bir destandır. Türkiye’de ilk defa 1965’te Kurtuluş Savaşı Destanı adıyla yayımlanan, 1968’de ise şimdiki adına kavuşan yapıt, Türk edebiyatının en önemli metinlerindendir.

“Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, câhil, hakîm ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır…” sözüyle başlayan ve biten destan, “Onlar” adlı Başlangıç böl Devamını Gör

Türü
:
Şiir
Sayfa Sayısı
:
92
Kapak
:
Ciltli
Basım Tarihi
:
11/2020
Boyutlar
:
17.00 x 22.60
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9789750848544
Planlanan Teslimat
:
17.11.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • Nâzım Hikmet’in külliyatını yeniden gözden geçirerek yayımlamayı sürdüren Yapı Kredi Yayınları, şairin Kuvâyi Milliye destanını usta tiyatro sanatçısı Genco Erkal’ın görüntülü seslendirmesinin yer aldığı bir DVD ile yayımladı.

    Nâzım Hikmet’in 1939’da yazmaya başladığı ve 1941’de bitirdiği Kuvâyi Milliye, şairin Kurtuluş Savaşı’nı baplar halinde anlattığı bir destandır. Türkiye’de ilk defa 1965’te Kurtuluş Savaşı Destanı adıyla yayımlanan, 1968’de ise şimdiki adına kavuşan yapıt, Türk edebiyatının en önemli metinlerindendir.

    “Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, câhil, hakîm ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır…” sözüyle başlayan ve biten destan, “Onlar” adlı Başlangıç bölümü ve sekiz baptan oluşmaktadır. Destanda ayrıca Mustafa Kemal’in Nutuk’undan da geniş ölçüde yararlanılmış, oradaki, tarihsel bilgiler ustalıkla şiirselleştirilmiştir.

    Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu. Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında, birdenbire beş adım sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saatı sordu.

    Paşalar : “Üç,” dediler. Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe’den Afyon ovasına atlıyacaktı.

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.