Antik Yunan ve Bizans'tan Osmanlı saray mutfağına yansıyan rafine damak tadı, günümüz Türk mutfağına zengin bir miras bıraktı.
Bu lezzet harmanı bugün unutulmaz tariflerle nesilden nesle aktarılan mekânlarda hayat bulmaya devam ediyor.
Tarihî lezzetlerin izini süren nehir söyleşi tarzındaki bu kitapta, farklı memleketlerden gelen ve hâlen kaybolmayan bu tatların hikâyeleri anlatılıyor.
Geçmişte sokak lezzetleriyle öne çıkan bu göç yolunda 100 yılını geride bırakan ailelerin son kuşakları olan lezzet ustalarıyla yapılan röportajlar, okuru zamanda bir yolculuğa çıkarırken gelene
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Antik Yunan ve Bizans'tan Osmanlı saray mutfağına yansıyan rafine damak tadı, günümüz Türk mutfağına zengin bir miras bıraktı.
Bu lezzet harmanı bugün unutulmaz tariflerle nesilden nesle aktarılan mekânlarda hayat bulmaya devam ediyor.
Tarihî lezzetlerin izini süren nehir söyleşi tarzındaki bu kitapta, farklı memleketlerden gelen ve hâlen kaybolmayan bu tatların hikâyeleri anlatılıyor.
Geçmişte sokak lezzetleriyle öne çıkan bu göç yolunda 100 yılını geride bırakan ailelerin son kuşakları olan lezzet ustalarıyla yapılan röportajlar, okuru zamanda bir yolculuğa çıkarırken geleneğe sahip çıkan güçlü aileler ve geleceğe dair vizyonları ile ilham kaynağı oluyor.
Sembolleşen lezzetleriyle kent hafızasında yer edinen Baylan, Hacıbekir, Cafer Erol, Beyaz Fırın, Karafırın, Cemilzade, Koska, Güllüoğlu, Vefa, Pando’nun Yeri, Kanlıca Yoğurdu ve Sultanahmet Köftecisi vazgeçilmez adresler olarak bu kitapta yer buluyor.
İstanbul’a damgasını vuran bu asırlık mekânların hikayelerinden yansıyan satırlar, keyifli sofralara taşınabilecek muhabbetlerin konusu olmayı bekliyor. Çünkü bugün sofralarımızda en çok hoş sohbetler aranıyor.