Zamanımızın en saygıdeğer iktisadi düşünürlerinin ve yazarlarının birinden, ekonomik büyümenin geçmişi ve geleceği üzerine kışkırtıcı bir argüman.
Büyük 2008 krizi'nden sonraki yıllarda yavaş büyüme, yüksek işsizlik, düşen ev fiyatları, kronik bütçe açıkları, Avrupa’da derinleşen bir ekonomik felaket ve bir tarafında “kemer sıkma” diğer tarafında “teşvik” bulunan iki yanlış çözümün arasında bayat bir argüman tartışılmaktadır. 1950’lerden 2000’e kadar süregelen ekonomik büyüme hikâyesi, –sadece 1970’lerde kesintiye uğramış bir şekilde– “normal” olarak bilineni temsil etmektedir. Bu pencereden bakıldığında kriz, kötü politikalar veya kötü insanlar tarafından yaratılmıştır ve ortaya çıkış sebebinin düzeltilmesiyle tamamen iyileşm
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Zamanımızın en saygıdeğer iktisadi düşünürlerinin ve yazarlarının birinden, ekonomik büyümenin geçmişi ve geleceği üzerine kışkırtıcı bir argüman.
Büyük 2008 krizi'nden sonraki yıllarda yavaş büyüme, yüksek işsizlik, düşen ev fiyatları, kronik bütçe açıkları, Avrupa’da derinleşen bir ekonomik felaket ve bir tarafında “kemer sıkma” diğer tarafında “teşvik” bulunan iki yanlış çözümün arasında bayat bir argüman tartışılmaktadır. 1950’lerden 2000’e kadar süregelen ekonomik büyüme hikâyesi, –sadece 1970’lerde kesintiye uğramış bir şekilde– “normal” olarak bilineni temsil etmektedir. Bu pencereden bakıldığında kriz, kötü politikalar veya kötü insanlar tarafından yaratılmıştır ve ortaya çıkış sebebinin düzeltilmesiyle tamamen iyileşmesi beklenmektedir.
Normalin Sonu, bu bakış açısına meydan okumaktadır. Krizi bir perspektif içine alarak, küresel iktisadi tarihi geriye doğru takip etmekte ve “normalin sonu”nu işaret eden dört etkene bakmaktadır: Kaynakların maliyetlerinin artması; artık açıklığa kavuşmuş olan, askeri kuvvetin gereksizliği; dijital devrimin işgücü tasarrufu getiren sonuçları; finans sektöründeki kanuni ve ahlaki çöküş. Büyük Kriz, artan dengesiz iktisadi koşulların barometresi olan ve zor zamanlarda kaliteli yaşam sağlamanın güçlüklerini gösteren bir dönüm noktası olarak görülmelidir.