Sosyal tarih denildiği zaman akla gelen önemli tarihçilerden G. M. Trevelyan klasikleşmiş olan English Social History adlı eserinde sosyal tarihi siyasi tarihin hariç bıraktığı ya da unuttuğu insanların tarihi olarak tanımlar. Bunu yaparken, insanları siyasetten bağımsız düşünmenin zor olduğunu ve hele İngiltere insanı için bunun daha zor olduğunu belirtir. Sosyal tarih olmaksızın iktisadi ve siyasi tarihin anlaşılamayacağını savunur. Bu sözleri Osmanlı tarihi ve insanına uyarlamamız mümkündür. Nitekim XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Charles Issawi, Roger Owen, Halil İnalcık, Donald Quataert, Nikolai Todorov gibi tarihçi ve sosyal bilimciler “Osmanlı sosyal ve ekonomik tarihinin” farklı dönemlerine ve bölgelerine ışık tutmaya çal
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Sosyal tarih denildiği zaman akla gelen önemli tarihçilerden G. M. Trevelyan klasikleşmiş olan English Social History adlı eserinde sosyal tarihi siyasi tarihin hariç bıraktığı ya da unuttuğu insanların tarihi olarak tanımlar. Bunu yaparken, insanları siyasetten bağımsız düşünmenin zor olduğunu ve hele İngiltere insanı için bunun daha zor olduğunu belirtir. Sosyal tarih olmaksızın iktisadi ve siyasi tarihin anlaşılamayacağını savunur. Bu sözleri Osmanlı tarihi ve insanına uyarlamamız mümkündür. Nitekim XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Charles Issawi, Roger Owen, Halil İnalcık, Donald Quataert, Nikolai Todorov gibi tarihçi ve sosyal bilimciler “Osmanlı sosyal ve ekonomik tarihinin” farklı dönemlerine ve bölgelerine ışık tutmaya çalıştılar. Bu çalışmaların hiçbirisi “devlet”i konu dışında bırakmamıştır. Bu çalışmalarda birinci ve ikinci elden nicel ve nitel veriler kullanılarak Osmanlı toplumunun bürokrasiden başka diğer unsurları da incelenmiştir.
Elinizdeki bu kitap, merhum Kemal Karpat’ın vefatından kısa bir süre önce arşivini düzenlediği sırada, ayırıp yayınevinin mutfağına gönderdiği, bir yönüyle yukarıda ismi verilen sosyal bilimcilerin takip ettiği metot ve verileri kullanmak suretiyle oluşturulmuş bir sosyal tarih çalışmasıdır. Osmanlı Devleti’nin devraldığı tarihsel miras ve coğrafya üzerine kurduğu özgün sosyo-politik, ekonomik, kültürel ve askerî yapılanmasının bilhassa XVI. yüzyılın sonundan itibaren yaşadığı dönüşümün sebepleri mukayeseli bir bakış açısıyla tahlil edilmektedir. Karpat, kendisine has üslubu ve metodolojisiyle Osmanlı siyasası ve toplumsal yapısı üzerindeki temel dinamiklerin paradoksal değişimini genel yönleriyle tahlil ederken çok ilginç ayrıntılara değinmek suretiyle hem bir bütün halinde Osmanlı tarihini incelemiş hem de birtakım ayrıntıları da ihmal etmediğini göstermiştir. Merhum Kemal Karpat’ın 35 yıl önce hazırladığı bu kitabı neşretmekle hüzünlü bir sevinç yaşamaktayız.