Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyılın sonlarına doğru kadın konusuna eğilen, sadece kadın okurlara hitap eden kitapların, süreli yayınların sayısı giderek artmıştı. “Osmanlı Hanımları” Mutfakta da 1880-1926 yılları arasında yayımlanmış çeşitli Osmanlıca kadın dergilerinde yemek, sofra kültürü, beslenme alışkanlıkları üzerine çıkan makalelerden renkli bir seçki sunuyor: Mutfağın ve yemek odalarının nasıl düzenlenmesi gerektiğinden bazı pratik bilgilere, küçük çocukların yemeleri gerekenlerden onlarca çeşit tarife, sofrada uyulması gereken görgü kurallarından “et mi yemeli, ot mu” gibi sorulara, sebze yemeklerinden çorbalara geniş bir malumat yelpazesi…
Gelenekselle modern arasına iyice sıkışmaya başlayan bir toplumsal yapının mutf
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyılın sonlarına doğru kadın konusuna eğilen, sadece kadın okurlara hitap eden kitapların, süreli yayınların sayısı giderek artmıştı. “Osmanlı Hanımları” Mutfakta da 1880-1926 yılları arasında yayımlanmış çeşitli Osmanlıca kadın dergilerinde yemek, sofra kültürü, beslenme alışkanlıkları üzerine çıkan makalelerden renkli bir seçki sunuyor: Mutfağın ve yemek odalarının nasıl düzenlenmesi gerektiğinden bazı pratik bilgilere, küçük çocukların yemeleri gerekenlerden onlarca çeşit tarife, sofrada uyulması gereken görgü kurallarından “et mi yemeli, ot mu” gibi sorulara, sebze yemeklerinden çorbalara geniş bir malumat yelpazesi…
Gelenekselle modern arasına iyice sıkışmaya başlayan bir toplumsal yapının mutfağa, ev hayatına, kadına, Batı’ya bakışının yansımalarının net biçimde izlenebildiği makaleler sadece yemek kültürüyle, mutfakla ilgilenenler için değil “alaturka”lıktan “alafranga”lığa geçişin yansımalarını görmek isteyenler ve kadın çalışmalarına ilgi duyanlar için de “lezzetli” bir kitap oluşturuyor.
“… buradaki makaleler, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş dönemi sayılabilecek olan 1880-1926 yılları arasındaki dönem hakkında dikkatli bir okuyucuya çok şey öğretiyor. Kültür alanında Batı’ya yönelmiş, yeri geldiğinde Toulonnaise çorbası ile Bordeaux şarabını masaya getirmekten geri kalmayan ama iki ayağı bir papuca girdiğinde de bir omletle karnını doyurmaya razı olan, aşçılarla uşaklar tarafından hizmet edilmeye alışmış ama artık ev işlerini tamamen onlara bırakmayıp bazı kararları kendi vermek isteyen, geleneksellikle modernlik arasında kalmış varlıklı bir kitlenin dünya görüşünü ve özlemlerini dillendiren yazılardır bunlar.”
İrvin Cemil Schick