Osmanlı İmparatorluğu'nun Son Döneminde Lazlar 1877-1923
Yazar Adı: İrfan Çağatay Aleksivaİrfan Çağatay Aleksiva, Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Lazlar 1877-1923 başlıklı çalışmasıyla, Osmanlı İmparatorluğu’nu konu edinen tarihyazımında oldukça eksik bırakılmış bir alan olan Lazlar ve Lazistan üzerine detaylı bir inceleme sunuyor. Dönemin gazete ve arşivlerinden yararlanan Çağatay Aleksiva, Lazistan’ın 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda bölünmesinin canlandırdığı Laz hareketinin evrimini, Laz aydınlarının ortaya çıkışı, cemiyet ve derneklerinin kuruluşu üzerinden takip ediyor. 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayıp Cumhuriyet’in kuruluşuyla kesintiye uğrayan Laz hareketiyle 1990’lı yıll
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
İrfan Çağatay Aleksiva, Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Lazlar 1877-1923 başlıklı çalışmasıyla, Osmanlı İmparatorluğu’nu konu edinen tarihyazımında oldukça eksik bırakılmış bir alan olan Lazlar ve Lazistan üzerine detaylı bir inceleme sunuyor. Dönemin gazete ve arşivlerinden yararlanan Çağatay Aleksiva, Lazistan’ın 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda bölünmesinin canlandırdığı Laz hareketinin evrimini, Laz aydınlarının ortaya çıkışı, cemiyet ve derneklerinin kuruluşu üzerinden takip ediyor. 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayıp Cumhuriyet’in kuruluşuyla kesintiye uğrayan Laz hareketiyle 1990’lı yıllarla birlikte uyanışa geçen Laz kültür hareketi arasındaki birbirinden kopuk ama paralellikler taşıyan ilişkiyi de tartışan Çağatay Aleksiva, yalnızca Laz çalışmalarına değil, Osmanlı modernleşmesi ve Osmanlı coğrafyasında kimliklerin oluşum/dönüşüm süreçleri hakkındaki literatüre de önemli bir katkı sağlıyor. “Bu kitabın sahip olduğu en önemli vasıflardan biri, şüphesiz Türkiyeliliğin ve Türkiye coğrafyasının eşsiz parçaları olan Lazlar ve Lazistan tarihi konusunda sağladığı kayda değer katkı aracılığıyla bu alanda var olan devasa boşluğu bir nebze doldurmasıdır. Ayrıca bu çalışma, yaklaşımı ve sunduğu olgusal bilgilerin yeniliği sayesinde tekçiliğin yol açtığı sorunların giderilmesine önayak olabilecek ve bu yönde yapılacak yeni çalışmaları teşvik edebilecek mahiyettedir.”
BÜLENT BİLMEZ