“Ey insanlar, affedin! Affedilmeyeni affedin!
Bağışlanmayanı bağışlayın!”
Ödüllü yazar Yavuz Ekinci, Peygamberin Endişesi’de, bir seçilmişin cinnete evrilen bekleyişinin nabzını tutuyor: Büyük Kent’in arka mahallesinde, karısı ve kızıyla kendi halinde bir yaşam süren Mehdi, Cebrail’in “Bak!” emriyle, felaketlerle dolu bir çağın göbeğinde, tebliğ için yollara düşüyor: Ayağındaki inatçı nasırla kenti baştan başa adımlayan Mehdi’nin macerası, her şeyi gören ama hiçbir şeyi değiştiremeyen insanın çaresizliğ
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
“Ey insanlar, affedin! Affedilmeyeni affedin!
Bağışlanmayanı bağışlayın!”
Ödüllü yazar Yavuz Ekinci, Peygamberin Endişesi’de, bir seçilmişin cinnete evrilen bekleyişinin nabzını tutuyor: Büyük Kent’in arka mahallesinde, karısı ve kızıyla kendi halinde bir yaşam süren Mehdi, Cebrail’in “Bak!” emriyle, felaketlerle dolu bir çağın göbeğinde, tebliğ için yollara düşüyor: Ayağındaki inatçı nasırla kenti baştan başa adımlayan Mehdi’nin macerası, her şeyi gören ama hiçbir şeyi değiştiremeyen insanın çaresizliğine ayna tutuyor. Eserlerinde mitlerle gerçekler arasında incelikli köprüler kuran Yavuz Ekinci’den, arayışın, tutunamayışın, kaybedişin kaygısını her satırda hissettiren, keskin sorularla dolu bir roman; modern bir “Eyüp” masalı...
O geliyor! Tüm insanlığın beklediği, seçilmiş olan geliyor. Beklenen gökte değil, yerin altında, kuyudan çıkacak. O ki Felaket Çağı’na gelecek peygamberdir. Onun boyu ne kısadır ne de uzun. Gözleri daima kırmızıdır. İki kürekkemiği arasında peygamberlik mührü taşıyandır. Onun sağ ayak başparmağında nasır vardır. O ki adı Mehdi’dir.