3
%8
Stokta Yok
176,64 TL
192,00 TL
Kazancınız
:
15,36 TL
Kısa Ürün Açıklaması

Millî Mücadele sonrasında imzalanan Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) ile işgal kuvvetleri protokol gereği altı hafta içerisinde tahliye işlemlerini tamamlamak zorundaydı. Eylül 1923’ten itibaren hareketlenen bu süreçte, Fransız işgali altında bulunan Râmi Kışlası’ndaki tahliye işlemleri 10 Eylül itibariyle henüz tamamlanmış değildi. Kışlanın Türk Ordusu tarafından teslim alınması Ekim ayının başlarını bulmuştur. İtilaf Devletleri nihayet 2 Ekim 1923 tarihinde İstanbul’dan ayrılmış, böylece beş yıllık işgalin ardından Türk Ordusu’nun 6 Ekim’de şehre girmesiyle İstanbul resmen ve fiilen esaretten kurtulmuş, Râmi Kışlası camiinin aya Devamını Gör

Türü
:
Sayfa Sayısı
:
272
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
1/2022
Boyutlar
:
15.5 x 24.0
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9786257447591
Planlanan Teslimat
:
07.11.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • Millî Mücadele sonrasında imzalanan Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) ile işgal kuvvetleri protokol gereği altı hafta içerisinde tahliye işlemlerini tamamlamak zorundaydı. Eylül 1923’ten itibaren hareketlenen bu süreçte, Fransız işgali altında bulunan Râmi Kışlası’ndaki tahliye işlemleri 10 Eylül itibariyle henüz tamamlanmış değildi. Kışlanın Türk Ordusu tarafından teslim alınması Ekim ayının başlarını bulmuştur. İtilaf Devletleri nihayet 2 Ekim 1923 tarihinde İstanbul’dan ayrılmış, böylece beş yıllık işgalin ardından Türk Ordusu’nun 6 Ekim’de şehre girmesiyle İstanbul resmen ve fiilen esaretten kurtulmuş, Râmi Kışlası camiinin ayakta kalmış yegâne kısmı olan minaresine Fransızlar tarafından asılmış olan haç indirilmiştir.

    Osmanlı modernleşmesinde dünyadaki değişime paralel olarak XIX. yüzyılın ilk yarısında iktidarın sembolleri değişmiş, kamuoyu ve hükümdarın görünürlüğü gibi popülist yeni unsurlar öne çıkmış, bu süreçte münzevî ve muhtefî hükümdar algısı terk edilmeye başlanmıştır. Ordusunun başında muzaffer bir kumandan ve çağdaşı üniformalı monarklar gibi muktedir bir hükümdar olmak, merkeziyetçi-otoriter devletin inşası bakımından kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu ideali/hayali mümkün kılacak unsurlar olarak çağdaş disiplinli ordular ve ideolojik-politik anlamlar kazanan modern askeri yapılar önem kazanmıştır. Söz konusu iki unsurun belirgin bir biçimde öne çıktığı II. Mahmud’un saltanatında, önce Vak‘a-i Hayriyye ile Yeniçeri Ocağı ilga edilmiş, yerine kurulan Asâkir-i Mansure-i Muhammedîye için hızla yeni kışlalar inşa edilmeye başlanmıştır. Payitaht İstanbul’un silüetini, selatin camileri yerine abidevi modern kışlaların belirlediği bu yeni dönemde, iktidarın temel dayanağı ordu ve onların eğitim üsleri olan kışla yapıları en önemli gündem maddesi olmuştur. Elinizdeki kitabın odak noktasını, bu kışlaların ilklerinden biri olan ve önemli bazı reformların vitrini hükmündeki Râmi Kışlası oluşturmaktadır. Osmanlıda gelenekten kopuş ve modern olana yöneliş sürecinde ordu, hükümdar ve iktidar üçgeninde kışla yapılarının kazandığı yeni anlam ve işlevler, kışla ve talimli-asker (eğitimli çağdaş ordu) üzerinden merkeziyetçi devletin ve mutlak otoritenin yeniden tesisinin analiz edildiği Râmi Kışlası: II. Mahmud Devrinde Aydın-Despotik Modernleşmenin Karargâhı isimli bu eserde; Râmi Kışlası’nın inşası, geçirdiği onarımlar, modernleşme sürecinde ifade ettiği politik-ideolojik anlam, askeri eğitim tarihimiz açısından önemi ve kışla etrafında zamanla oluşan yerleşim gibi konular ele alınıyor.

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.