“Hayatın insanı nasıl sonuna kadar zorlayabileceğine dair acımasız bir hikayeyi incelikli ve şiirsel bir üslupla bu denli zahmetsizce buluşturan başka bir roman hatırlamıyorum.”
- Michael Cunningham, “Saatler” kitabının yazarı.
İnsanın hayatını mahvetmeye ufacık bir kıvılcım yeter; bir yalan, tek bir hastalık, belki bir kaza… Trajedi, yaşamı alttan alta oyan bir süreçtir ve esas gerilim, onun yarattığı boşluğun nasıl doldurulacağına dair endişeli bekleyişten kaynaklanır…June Reid, kızının düğününden hemen önce kendi evinde çıkan bir yangında kızını, damadını, eski kocasını ve sevgilisini, yani ailesi bildiği herkesi kaybeder. Geçmişini, bugününü ve geleceğini yok eden bu akıl almaz kazadan bir tek o sağ kur
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
“Hayatın insanı nasıl sonuna kadar zorlayabileceğine dair acımasız bir hikayeyi incelikli ve şiirsel bir üslupla bu denli zahmetsizce buluşturan başka bir roman hatırlamıyorum.”
- Michael Cunningham, “Saatler” kitabının yazarı.
İnsanın hayatını mahvetmeye ufacık bir kıvılcım yeter; bir yalan, tek bir hastalık, belki bir kaza… Trajedi, yaşamı alttan alta oyan bir süreçtir ve esas gerilim, onun yarattığı boşluğun nasıl doldurulacağına dair endişeli bekleyişten kaynaklanır…June Reid, kızının düğününden hemen önce kendi evinde çıkan bir yangında kızını, damadını, eski kocasını ve sevgilisini, yani ailesi bildiği herkesi kaybeder. Geçmişini, bugününü ve geleceğini yok eden bu akıl almaz kazadan bir tek o sağ kurtulmuştur; yapayalnız ve ne yapacağını bilemez halde arabasına binerek küçük kasabasını terk eder. Geride ise, uzak ya da yakın bu trajediden etkilenmiş, bu trajediye tanık olmuş insanların, kendi geçmişleri ve kaderleriyle hesaplaşırken birbirlerine tutunmayı öğrendikleri sağaltıcı bir süreç başlar.
Yayınlandığı yıl Man Booker ve Amerikan Ulusal Kitap Ödülleri dahil pek çok ödüle aday gösterilen Senin Hiç Ailen Oldu Mu?’nun yazarı Bill Clegg, New York’lu bir yazar temsilcisi olarak edebiyata dair tüm bilgisini, sezgilerini ve yeteneğini aktardığı bu ilk romanında, hikâyeyi her karakterin bakış açısından anlatarak büyük bir trajediyi farklı yönleriyle ele alıyor. Yitirmeyi, yüzleşmeyi ve uzlaşmayı anlatan, söze dökülmemiş gerilimlerle boğuşmayı ve affetmeyi nasıl öğrendiğimizi derinlemesine fakat şefkatle irdeleyen roman, insanlığımızı en iyi ve en kötü yönleriyle yeniden keşfetmemiz için bir kapı açıyor.