Yapı Kredi Yayınları Faruk Duman’ın tüm kitaplarını yayımlamayı sürdürüyor.
Faruk Duman, 1997 yılında çıkan ilk öykü kitabı Seslerde Başka Sesler’le iyi edebiyatın örneklerini vereceğini, günümüz edebiyatının nitelikli temsilcilerinden biri olacağını duyurmuştu ve 1998 yılında Orhan Kemal Öykü Ödülleri’ne değer görülmüştü. Bütün kitaplarında rastladığımız masalsı imajların çeşitlerini bu kitapta da buluyoruz. Dolayısıyla Faruk Duman edebiyatını hiç bilmeyenler Seslerde Başka Sesler’le okumaya başlayabilirler.
Bir çocuğun gözünden kırsalda yaşayan büyüklerin dünyası, –hem dünya klasiklerinin ortak belleğimizdeki izlerini belirginleştiren hem geleneksel anlatılara bağlanan bir üslupla– şiirsel bir atmosfer içinde kuru
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Yapı Kredi Yayınları Faruk Duman’ın tüm kitaplarını yayımlamayı sürdürüyor.
Faruk Duman, 1997 yılında çıkan ilk öykü kitabı Seslerde Başka Sesler’le iyi edebiyatın örneklerini vereceğini, günümüz edebiyatının nitelikli temsilcilerinden biri olacağını duyurmuştu ve 1998 yılında Orhan Kemal Öykü Ödülleri’ne değer görülmüştü. Bütün kitaplarında rastladığımız masalsı imajların çeşitlerini bu kitapta da buluyoruz. Dolayısıyla Faruk Duman edebiyatını hiç bilmeyenler Seslerde Başka Sesler’le okumaya başlayabilirler.
Bir çocuğun gözünden kırsalda yaşayan büyüklerin dünyası, –hem dünya klasiklerinin ortak belleğimizdeki izlerini belirginleştiren hem geleneksel anlatılara bağlanan bir üslupla– şiirsel bir atmosfer içinde kuruluyor. İnsanı, doğa olaylarıyla, hayvanlarla birlikte bütüncül bir evren içinde kavrayan anlatılar her biri. Epiğin izini süren Faruk Duman’ın en dikkat çekici özelliği dili. Görsel imgeler üretmeyi seviyor, sözlü edebiyatın öğeleriyle özgün bir biçem yaratmayı başarıyor.Atın yeleleri sevgilimin saçlarına karışırdı. Bir su gibi akardı. Sevgilimi ikinci görüşüm derede olmuştu. Yıkanıyordu. Kayalıklardan akan suyun altına girmiş, köpükler içinde yitmişti. On altısında bir kızdım. Yüzüme kan yürümüştü. Gözlerimin önü kararmıştı. Onu orada bırakıp kaçmıştım. Ayaklarıma dikenler batmıştı. Öyle köpük köpük, suların içinde bir alabalık gibiydi...