“Arkadan bağladığın başörtün kayıp gitmiş, örgülü saçın savruluyordu rüzgârda... Hele gözden yitip gittiğin dağın yamacından dörtnala gelip duruşun, şaha kalkan atın yularını çekip yanımızdan tekrar uzaklaşışın, beni görmeyişin... Yüzün başka bir yüzdü, üzenginin üzerinden doğrulup öne eğilişin, ışık vurmuştu çizmelerinin üzerine, hele ki kahkahan... Sonra bir tur daha atıp inişin, duruşun... Seni anlamak için çıktığım anılar yolculuğundaki ilk durak hep bu oldu.
Anne, kimsin sen?”
Orta Asya’dan başlayan, Türkiye’ye uzanan, dünyanın farklı coğrafyalarına yayılan, sonu g
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
“Arkadan bağladığın başörtün kayıp gitmiş, örgülü saçın savruluyordu rüzgârda... Hele gözden yitip gittiğin dağın yamacından dörtnala gelip duruşun, şaha kalkan atın yularını çekip yanımızdan tekrar uzaklaşışın, beni görmeyişin... Yüzün başka bir yüzdü, üzenginin üzerinden doğrulup öne eğilişin, ışık vurmuştu çizmelerinin üzerine, hele ki kahkahan... Sonra bir tur daha atıp inişin, duruşun... Seni anlamak için çıktığım anılar yolculuğundaki ilk durak hep bu oldu.
Anne, kimsin sen?”
Orta Asya’dan başlayan, Türkiye’ye uzanan, dünyanın farklı coğrafyalarına yayılan, sonu gelmeyen bir kaçış... Gidişlerin ardından başlayan sessizlik çağları... Geçmişi hayatları boyunca taşıyan, çocuklarını “dünyanın nerelisi” yapacağını, nereye ait olduklarını bilemeyen, arayış içindeki insanlar...
Sofya Kurban, Sessizlik Çağı’nda, sürgünlüğü, Türkî dünyayı, bitmeyen kaçışı tüm sarsıcılığına rağmen, umuda her daim yer açarak usulca anlatıyor. Yaşanmışlıklarını içtenlikle öyküleştiriyor.