Bu mahlûk hiçbir şeyden eksik kalmayan, kavgacı ve şüpheci bir menfaatçidir – kendisinden başka kimseyi umursamaz, kendisininkinden başka fikir duymaz. Kendi evinde bir ayıdır; başkasının evinde, bir baş belası ve her yerde istenmeyen biridir. Kendini övmek onun en değişmez özelliğidir ve ister kendisine ister başkalarına yönelmiş olsun, iğrenç pohpohlaması, sadece ismen aşina olduğu sabır, boyun eğme, sakınma ve diğer tüm sıra dışı melekelere dair isyankâr iddialarına tanık olması için her zaman Tanrı’ya en saygısız yakarışlarıyla lekelenir. Kendini beğenmişliği en aşağılık ve en bayağı haldedir ve ne kadar zavallı ya d
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Bu mahlûk hiçbir şeyden eksik kalmayan, kavgacı ve şüpheci bir menfaatçidir – kendisinden başka kimseyi umursamaz, kendisininkinden başka fikir duymaz. Kendi evinde bir ayıdır; başkasının evinde, bir baş belası ve her yerde istenmeyen biridir. Kendini övmek onun en değişmez özelliğidir ve ister kendisine ister başkalarına yönelmiş olsun, iğrenç pohpohlaması, sadece ismen aşina olduğu sabır, boyun eğme, sakınma ve diğer tüm sıra dışı melekelere dair isyankâr iddialarına tanık olması için her zaman Tanrı’ya en saygısız yakarışlarıyla lekelenir. Kendini beğenmişliği en aşağılık ve en bayağı haldedir ve ne kadar zavallı ya da değersiz, önemli ya da özlü olursa olsun, her yerde aynı rüşvet düşkünü sefildir. Beklentilerinin boşa çıktığı ve içindeki özlemlerin dinmediği yerde dalkavukluğunun yerini iftira, küstahlık, hakaret ve en asılsız iddialar alır. En sonunda, yaltaklanan, kıvranan sefil mahlûk, acımasız bir alçaltma, pislik ve müstehcenlik dünyasında kendini kurcalayarak, yolun sonunda, Şeytan tarafından öfkeyle reddedilen şeyi Tanrısına sunmaya çalışır – o, yaşadığı gibi, bir yoksul olarak, servet ve şöhretle eşit şekilde ölür – doğası ve varoluşu gereği çok yakından ilişkili olduğu o benzer hor görme ve önemsizlikle karışmadıkça asla anılmayan adını bile yaşatmak için hayrına tek bir kurtarıcı nitelik olmaksızın.