3
%20
280,00 TL
350,00 TL
Kazancınız
:
70,00 TL
Kısa Ürün Açıklaması

"Zengin ve lezzetti. Çoğu iki sayfası geçmeyen bu minik denemeler görsel bir doğrudanlıkla şeylerdeki enfeslikleri yakalıyor… Sonbahar, şaşırtıcı ve ilham verici bir kitap.” (Melissa Katsoulis The Times)

“Knausgaard parlak bir edayla, bir baba adayı olarak, her bir parçada bize dünyanın sanki yepyeni olduğunu düşündürtüyor… Hepsi de nadide bir güzellikle yazıya dökülmüş parçalar.” (William Leith Evening Standard)

"Kavgam serisi kitaplarındaki büyük operaya Sonbahar ile şimdi de lirik bir kabare ekleniyor. Tabu haline gelmiş hatıralar ve yasaklanmış hissiyatlar babacıl bir bilgeliğin küçük parçalı ve gelişkin külliyatına nüfuz ediyor… Sonbahar ‘dünyanın olduğu hale’ parıltılı bir bağlanmayla ışıldıyor. Günışığından saç bitin Devamını Gör

Türü
:
Dünya Edebiyatı
Sayfa Sayısı
:
228
Kapak
:
Ciltli
Basım Tarihi
:
10/2018
Boyutlar
:
13.50 x 21.00
Kağıt Tipi
:
Kuşe
ISBN Numarası
:
9786055159832
adet
payment Kredi Kartına Taksit İmkanı
Planlanan Teslimat
:
26.11.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • "Zengin ve lezzetti. Çoğu iki sayfası geçmeyen bu minik denemeler görsel bir doğrudanlıkla şeylerdeki enfeslikleri yakalıyor… Sonbahar, şaşırtıcı ve ilham verici bir kitap.” (Melissa Katsoulis The Times)

    “Knausgaard parlak bir edayla, bir baba adayı olarak, her bir parçada bize dünyanın sanki yepyeni olduğunu düşündürtüyor… Hepsi de nadide bir güzellikle yazıya dökülmüş parçalar.” (William Leith Evening Standard)

    "Kavgam serisi kitaplarındaki büyük operaya Sonbahar ile şimdi de lirik bir kabare ekleniyor. Tabu haline gelmiş hatıralar ve yasaklanmış hissiyatlar babacıl bir bilgeliğin küçük parçalı ve gelişkin külliyatına nüfuz ediyor… Sonbahar ‘dünyanın olduğu hale’ parıltılı bir bağlanmayla ışıldıyor. Günışığından saç bitine uzanan bu yolculukta, var olmanın başdöndürücü yoğunluğu kutlanıyor.” (The Economist)

    “Mevsimler dörtlüsünün ilk kitabı Sonbahar Knausgaard’ın dünyayı taze ve şaşırtıcı yönlerde sergileme konusundaki derin yeteneğini usulca ortaya çıkarıyor.” (Stuart Evers The Observer)

    “Sonbahar harikalarla dolup taşıyor… Sallanan diş, sakız, hepsi de Knausgaard’ın sabırlı ve arzulu bakışında asil, neredeyse kutsal bir görünüm alıyorlar. Dünya baştan aşağı yeniden resmediliyor.” (Parul Sehgal New York Times)

    "Sonbahar’da Knausgaard mikroskobik bir odaklanmayla, hem olağanüstü hem de saçma olan gündelik şeylerin dokuları hakkında yazıyor. Doğanın gizemine ve dengesine anlık ve pek keyifli bakışlar.” (Henry Hitchings Financial Times)

    “Onun efsane haline gelen Kavgam külliyatından sonra, Mevsimler de Masumiyetin Şarkıları’na dönüşüyor. Okuyucunun zihni yazarın yolunu gündelik şeylerin yavanlığından şeylerin göksel başkalığına doğru nasıl bulduğu karşısında allak bullak oluyor. Knausgaard dünyayı bir kum tanesinde, cenneti de bir yabani çiçekte buluveriyor.” (Frances Wilson Times Literary Supplement)

    "Sonbahar’ın alçakgönüllü tutkularından birisi dünyayı şimdi olduğu haliyle bize göstermek: kapı, yer, çeşme … bu, yazarın kendisi ve kızı için ve de okuru için, üstlendiği, dünyanın şeylerini kurtarmaya yönelik fenomenolojik bir kurtarma görevi. Görev gün be gün, parıldaya parıldaya ilerliyor.” (Garth Risk Hallberg The New York Times Book Review)

    "Dünyanın hakkında en çok konuşulan anı yazarı. Anılarımızdaki meçhulleri ve geri alınamazları ortaya çıkarırken bütünüyle baştan çıkarıcı." Andrew Neather  

    “Soluk soluğa…. Kimse gündelik hayatı Knausgaard kadar muhteşem anlatamamıştı.” The Times
     
    "[Knausgaard] sıradan şeylerin simyacısı… Bu yazar gerçek zamanlı devasa bir yapı inşa ediyor. Çağımızda çok az sanat projesi ilgilenilmeyi bundan daha fazla hak ediyor." Dwight Garner, The New York Times

    “Yıllarca yaşamış biri için kapı bellidir. Ev belli, bahçe belli, gökyüzü ve deniz bellidir, geceleyin gökyüzünde asılı duran ve çatıların üzerinde parlayan ay bile bellidir. Dünya varlığını dile getirir, fakat kulak asmayız, artık onunla bir olmadığımız, onu kendi parçamız gibi görmediğimizden sanki kayıp gider ellerimizden. Kapıyı açarız, fakat bu artık anlamsızdır, önemsizdir, bir odadan öbürüne girmek için yaptığımız bir şey olmanın ötesine geçmez.

    Dünyamızı şimdi olduğu gibi göstermek istiyorum sana: Kapı, yerler, musluk ve lavabo, mutfak penceresi duvarına yakın duran bahçe sandalyesi, güneş, su, ağaçlar. Sen geldiğinde kendi gözlerinle göreceksin, kendi deneyimlerin olacak, kendi yaşamını süreceksin, dolayısıyla hiç kuşkusuz öncelikle kendim için yapıyorum bunu: Sana dünyayı göstermek ufaklık, hayatımı yaşamaya değer kılıyor.”


    KOK - Sonbahar

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.