3
%13
152,25 TL
175,00 TL
Kazancınız
:
22,75 TL
Kısa Ürün Açıklaması

“Geçmiş, arkamızdan ihtiyar bir at gibi yavaş yavaş gelir.”

Henüz anne karnındayken katil olabilir mi insan? Yeni anılar biriktirdikçe eskilerini silebilir miyiz hafızamızdan? Peki, ya heybemizdeki hikâyeler? Nereye gidersek gidelim, aslında aynı hikâyeleri mi anlatırız? Şiirleri, öyküleri ve düzenlediği edebiyat programlarıyla hatırı sayılır bir okur kitlesine ulaşan Serkan Türk, 2020 yılında yayımlanan ilk romanı Ausgang’dan sonra, ikinci romanıyla okur karşısında. İkiz kardeşinin ölümüyle, tek bedende iki kişi yaşamaya başlamış, nine halasının hikâyeleriyle büyümüş, ya Devamını Gör

Türü
:
Yerli Edebiyat
Sayfa Sayısı
:
184
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
6/2024
Boyutlar
:
13.5 x 19.5
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9786253691875
adet
payment Kredi Kartına Taksit İmkanı
Planlanan Teslimat
:
18.11.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • “Geçmiş, arkamızdan ihtiyar bir at gibi yavaş yavaş gelir.”

    Henüz anne karnındayken katil olabilir mi insan? Yeni anılar biriktirdikçe eskilerini silebilir miyiz hafızamızdan? Peki, ya heybemizdeki hikâyeler? Nereye gidersek gidelim, aslında aynı hikâyeleri mi anlatırız? Şiirleri, öyküleri ve düzenlediği edebiyat programlarıyla hatırı sayılır bir okur kitlesine ulaşan Serkan Türk, 2020 yılında yayımlanan ilk romanı Ausgang’dan sonra, ikinci romanıyla okur karşısında. İkiz kardeşinin ölümüyle, tek bedende iki kişi yaşamaya başlamış, nine halasının hikâyeleriyle büyümüş, yalnızlığı bir gömlek gibi üzerine giymiş isimsiz anlatıcısının, kazandığı burs programıyla memleketinden çok uzağa –ama hayran olduğu yazarın da yanı başına– düşüşünü konu ediyor Trak. Yazar, okuduklarının yanında “dinlediklerini”

    de aktararak, yazı kadar sözün de kaldığını hatırlatıyor unutmuşlara.

    Bir matruşka gibi iç içe geçirilmiş yaşamlar bizimkisi. Her hatırlama, dünyayı yeniden gezip dolaşmak gibidir. Yosunun sardığı taş, yumrusunu toprakta büyüten bitki, yumurtasını çatlatan kuş, yükselen ayın ışığında dönen dünya. Bir böcek bile insanın içindeki insanlığı diriltebilir. Göz ruhun dürbünüdür de, aklı olana ne demeli. Pencerenin dışında vızıldayan sineğin ve geç kalınmış bir sabahın hatırlattığı bunca görüntüyü not almasam olmazdı. İnsan bir dile, bir inanca, bir ülkeye, bir kalbe saplanıp kaldıktan sonra nasıl bulabilir ki çıkışı, o sonlu yolu?

    Bay Ferrante’yi tekrar görme fırsatı bulursam bu hikâyeyi ona anlatmaya karar verdim.

Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.