Üç Tarz-ı Siyâset, II. Abdülhamid devrinde yankılanan “Türk milliyetçiliği dışında Türklere hürriyet yoktur.” idealinin ilk esaslı seslerindendir. O, ruhunu ve fikrini Türkçü cereyana hazırlayan genç bir düşünürün beyannâmesidir. Üç Tarz-ı Siyâset, Osmanlı Devleti’nin çöküşü ertelemek, hatta durdurmak amacıyla farklı dönemlerde hayata geçirdiği Osmanlıcılık ve İslamcılık politikalarını tenkit eden, bunların Osmanlı coğrafyası için uygulanmasını imkânsız gören bir makaledir. Türkçülük düşüncesi de makalede ele alınmış, sakıncaları ve faydalı tarafları tıpkı öncekiler gibi tahlil edilmiştir. Üç Tarz-ı Siyâset, sadece Yusuf Akçura’nın entelektüel dünyasını kuran bir metin değildir. Kendi zamanında tartışmalara sebep olmuş, Türkçülük düşünce
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Üç Tarz-ı Siyâset, II. Abdülhamid devrinde yankılanan “Türk milliyetçiliği dışında Türklere hürriyet yoktur.” idealinin ilk esaslı seslerindendir. O, ruhunu ve fikrini Türkçü cereyana hazırlayan genç bir düşünürün beyannâmesidir. Üç Tarz-ı Siyâset, Osmanlı Devleti’nin çöküşü ertelemek, hatta durdurmak amacıyla farklı dönemlerde hayata geçirdiği Osmanlıcılık ve İslamcılık politikalarını tenkit eden, bunların Osmanlı coğrafyası için uygulanmasını imkânsız gören bir makaledir. Türkçülük düşüncesi de makalede ele alınmış, sakıncaları ve faydalı tarafları tıpkı öncekiler gibi tahlil edilmiştir. Üç Tarz-ı Siyâset, sadece Yusuf Akçura’nın entelektüel dünyasını kuran bir metin değildir. Kendi zamanında tartışmalara sebep olmuş, Türkçülük düşüncesinin imkânlarını genişletmiştir. Devrin entelektüellerinin dünya siyaseti karşısında nasıl bir savrulma içerisine düştüklerini göstermiştir. Bu bakımdan hacmi küçük, tesiri büyük bir beyannâmedir. Yaklaşık 120 yıldır okunan, konuşulan Üç Tarz-ı Siyâset bu çalışma ile yeniden okura sunuluyor. Metin, 1904’te Türk gazetesindeki tefrikası ile 1912’de kitap hâlinde yayımlanan baskısı aradaki irili ufaklı farklılıklara temas edilerek hazırlanmıştır. Transkripsiyonu, günümüz Türkçesi ile sadeleştirilmiş hali ve Osmanlıca aslı bir aradadır.