Amir Ahmadi Arian, bireysel yaşamları ezen bir devletin takıntılı ve kokuşmuş gücünü gözler önüne seren günümüz İran'ının güçlü ve yakıcı psikolojik portresiyle Amerikan edebiyat dünyasına giriş yaparak alkış toplamış bir İranlı yazar. The Stranger, 1984 ve The Orphan Master's Son'dan yansımalar içeren eşsiz ve çok önemli bir eser. Yunus Turabi anne babasını yıllar önce beklenmedik bir şekilde kaybetmiş, Tahran'da yalnız yaşayan, sıradan bir belediye otobüsü sürücüsüdür. Bağlı olduğu sendika greve gitmiş ve eylem kanlı bir şekilde bastırılmış olsa da o hep apolitik kalmıştır. Ancak herkesin sabrının bir sınırı vardır ve Turabi için o sınır aşılmıştır. Siyasi mahkümların tutulduğu meşhur Evin Cezaevi'ne gözleri bağlı ve elleri kelepçeli h
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Amir Ahmadi Arian, bireysel yaşamları ezen bir devletin takıntılı ve kokuşmuş gücünü gözler önüne seren günümüz İran'ının güçlü ve yakıcı psikolojik portresiyle Amerikan edebiyat dünyasına giriş yaparak alkış toplamış bir İranlı yazar. The Stranger, 1984 ve The Orphan Master's Son'dan yansımalar içeren eşsiz ve çok önemli bir eser. Yunus Turabi anne babasını yıllar önce beklenmedik bir şekilde kaybetmiş, Tahran'da yalnız yaşayan, sıradan bir belediye otobüsü sürücüsüdür. Bağlı olduğu sendika greve gitmiş ve eylem kanlı bir şekilde bastırılmış olsa da o hep apolitik kalmıştır. Ancak herkesin sabrının bir sınırı vardır ve Turabi için o sınır aşılmıştır. Siyasi mahkümların tutulduğu meşhur Evin Cezaevi'ne gözleri bağlı ve elleri kelepçeli halde götürüldüğünde, tuhaf bir düzenin hüküm sürdüğü bu kasvetli dünyada kaderi sorgu memuru Hacı Said'inkine dolanacaktır. İkili, rahatsız edici ve karşılıklı bağımlı psikolojik bir kedi fare oyununun içine sürüklenir; her birinin kendilerine düşen rolleri oynadıkları bu oyunun büyük bedelleri olacaktır. Yunus Turabi bu süreçte akıl sağlığını zorlayan tecrit cezaları ve sorgulama döngülerine katlanmak zorunda kalır. Aralarında geçen şaşırtıcı derecedeki samimi söyleşilerde, Yunus'un hayatı -daha özgür bir İran'daki çocukluk anılarından hayattaki tek dostuna yönelik ihanetine kadar- gözler önüne serilir. Yunus, akıl sağlığını korumaya ve Said'in inkârı giderek zorlaşan suçlamaların, saymaya çalışırken, sonunda bir tercih yapmak zorunda kalacaktır: Ya mücadeleye devam edecek ya da İran'daki iktidarın yalanlar sistemine teslim olacaktır.
Ve Balık Onu Yuttu despotizm kurbanı unutulmaz bir yaşam hikâyesinin anlatıldığı sürükleyici, şaşırtıcı ve ustalık işi bir roman.