3
%13
Stokta Yok
56,55 TL
65,00 TL
Kazancınız
:
8,45 TL
Kısa Ürün Açıklaması Din, tarihin en eski dönemlerinden beri varlığını sürdüren en temel toplumsal kurumlardan biri olmustur. Evrensel bir kurum olma hüviyetindeki Din'in, insan davranışları ve sosyal hayat üzerindeki etkisi, önemi ve rolü, yer ve zaman itibariyle değişik derecelerde tezahür etse de, din insanlık yok oluncaya kadar varlığını sürdürmeye devam edecektir. nitekim 18. yy. aydınlanma çağı düşünürlerinin modernleşme ve sekülerleşme süreçleriyle birlikte dinin toplumsal önemini kaybedeceği hatta sosyal hayattan silineceği iddiaları da tutmamıştır. Aslında sosyoloji bir anlamda modernlesmenin meydana getirdiği toplum tipini tasvir etmek üzere gelistirmistir ve bir sosyal bilim dalı olmasının yanında toplumları sekülerleştirici bir misyonu da zımnen üs Devamını Gör
Türü
:
Felsefe
Sayfa Sayısı
:
136
Kapak
:
Ciltsiz
Basım Tarihi
:
7/2021
Boyutlar
:
12.00 x 20.00
Kağıt Tipi
:
2. Hamur
ISBN Numarası
:
9786051069647
Planlanan Teslimat
:
19.11.2024
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • 0 Yorum
  • Tavsiye Et
  • Hızlı Mesaj
  • Din, tarihin en eski dönemlerinden beri varlığını sürdüren en temel toplumsal kurumlardan biri olmustur. Evrensel bir kurum olma hüviyetindeki Din'in, insan davranışları ve sosyal hayat üzerindeki etkisi, önemi ve rolü, yer ve zaman itibariyle değişik derecelerde tezahür etse de, din insanlık yok oluncaya kadar varlığını sürdürmeye devam edecektir. nitekim 18. yy. aydınlanma çağı düşünürlerinin modernleşme ve sekülerleşme süreçleriyle birlikte dinin toplumsal önemini kaybedeceği hatta sosyal hayattan silineceği iddiaları da tutmamıştır. Aslında sosyoloji bir anlamda modernlesmenin meydana getirdiği toplum tipini tasvir etmek üzere gelistirmistir ve bir sosyal bilim dalı olmasının yanında toplumları sekülerleştirici bir misyonu da zımnen üstlenmişe benzemektedir. Bu bakımdan sosyolojinin sacayağını olusturan evrimci, pozitivist-rasyonalist ve optimistik karakteristik özellikler, bunlara sahip aydınlanmacı düşünürlerin izinden giden Durkheim ve Weber gibi sosyologların teorilerinde açıkça görülmektedir. Buna göre dinin tamamen yok olmasa da bireysel alana çekileceğini iddia eden Durkheim ve toplumdan silineceği öngörüsünde bulunan ve hatta dinin ölüm ilanını veren Weber'in öngörüleri modern toplumlarda dinin giderek öneminin artmasıyla sarsıntıya ugramıstır. Hatta Berger gibi sekülerleşme tezine dört elle sarılan din sosyologları bu tezin yanlıslığından söz ederek önceki bakış açısından vazgeçmişler ve sekülerleşmeye dayalı toplum çözümlemelerinin gözden düşmesiyle dinin sosyolojik analizlere dahil edilmemesinin doğru sonuç vermeyeceği üzerinde neredeyse bir konsensüs
Benzer Ürünler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.