Erich Maria Remarque, Alman edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olduğu kadar, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazilere ve savaşa karşı en büyük mücadeleyi veren yazarlardan da biridir. Savaş karşıtı olması nedeniyle Paris’te sürgün hayatı yaşarken yazdığı Zafer Takı adlı romanı o savaş yıllarına ışık tutarken, romanın baş karakteri Dr. Ravic’in yaşadıklarıyla da ırkçılığın çirkin yüzünü ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Ayrıca Remarque bu romanla kendi deyimiyle “Harbin yumruğunu yemiş, mermilerinden kurtulmuş” insanların cephede, cephe gerisinde ve Nazi toplama kamplarının işkencehanelerindeki sefil yaşamlarını da dile getirmiştir. Yazarın bu yapıtı aynı zamanda yayınlandıktan kısa bir süre sonra Naziler tarafından toplatılıp yakılan i
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Erich Maria Remarque, Alman edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olduğu kadar, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazilere ve savaşa karşı en büyük mücadeleyi veren yazarlardan da biridir. Savaş karşıtı olması nedeniyle Paris’te sürgün hayatı yaşarken yazdığı Zafer Takı adlı romanı o savaş yıllarına ışık tutarken, romanın baş karakteri Dr. Ravic’in yaşadıklarıyla da ırkçılığın çirkin yüzünü ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Ayrıca Remarque bu romanla kendi deyimiyle “Harbin yumruğunu yemiş, mermilerinden kurtulmuş” insanların cephede, cephe gerisinde ve Nazi toplama kamplarının işkencehanelerindeki sefil yaşamlarını da dile getirmiştir. Yazarın bu yapıtı aynı zamanda yayınlandıktan kısa bir süre sonra Naziler tarafından toplatılıp yakılan iki kitabından da birisidir.
Yayınevimiz yazarın ölümünün ellinci yılı ve Zafer Takı’nın ilk baskısının yetmiş beşinci yılında bu eşsiz romanı siz değerli okuyucularımızın beğenisine sunmaktan büyük mutluluk duymaktadır. Böylesi güzel ve anlamlı yapıtı okuma ayrıcalığına sahip olduğunuz için sizin de bizim mutluluğumuzu paylaşacağınıza inancımız sonsuzdur.
“Ravic, “Ben mi?” diye tekrarladı. “Benim hakkımda ne biliyorsun? Her şeyin kuşkulu olduğu bir yaşama, aşkın girmesinin ne anlama geldiğini sen nereden bileceksin? Senin sıradan coşkun bunun yanında ne anlama gelir?
Eğer ardı ardına düşmeler birden durmaya dönüşürse, eğer bitmez ‘niçin’ler sonunda bir ‘sen’e dönüşürse, eğer duygular suskunluğun çölü üzerindeki bir serap gibi birden ortaya çıkıp biçim alırsa ve kanın oyunbazlığı çaresiz ellerin üzerinde bütün rüyaların solup sıradanlaştığı bir görüntüye dönüşürse bunları sen nereden bileceksin?”
“Ravic, onun karşısındaki pencere eşiğine oturdu. Tuhaf, diye düşündü. İnsanlar ölümden kurtulduğunda her zaman sınırsız mutlu olmaları gerektiği beklenir. Oysa neredeyse hiç olmazlar. Bu kız da burada değil. Küçük bir mucize gerçekleşmişti, oysa onun ilgisini çeken tek şey yağmurda gitmek zorunda olmamasıydı