‘Romulus ve Remus adlı iki çoban tarafından kurulmuştur Roma. Doğal olarak Roma’ya dair her şeyin temelinde kırsal yaşam vardır. Hattâ Roma soylusu şehir hayatını küçümser. Ona göre kırsal yaşam gerekliliktir ve fazla şehirlileşmek, bozulmak demektir. Oysa Varro bu eseri yazarken Roma o safhaları çoktan aşmıştı. Eserin adı Ziraat İşleri olsa da ziraat bu eserde aslında bir çerçeve görevindedir. Bu eser ölüm döşeğindeki Roma Cumhuriyeti’ne dair, Varro’nun bir bakıma son sözleridir. Ziraat çerçevesinin içindeki resimde Roma’nın diline, dinine, geleneklerine, coğrafyasına, tarihine dair pek çok kesit bulunuyor. Okur bu eserde Roma’daki tarım uygulamalarının yanında zooloji, botanik, coğrafya ve tarih konularında da pek çok bilgi bulacaktır:
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
‘Romulus ve Remus adlı iki çoban tarafından kurulmuştur Roma. Doğal olarak Roma’ya dair her şeyin temelinde kırsal yaşam vardır. Hattâ Roma soylusu şehir hayatını küçümser. Ona göre kırsal yaşam gerekliliktir ve fazla şehirlileşmek, bozulmak demektir. Oysa Varro bu eseri yazarken Roma o safhaları çoktan aşmıştı. Eserin adı Ziraat İşleri olsa da ziraat bu eserde aslında bir çerçeve görevindedir. Bu eser ölüm döşeğindeki Roma Cumhuriyeti’ne dair, Varro’nun bir bakıma son sözleridir. Ziraat çerçevesinin içindeki resimde Roma’nın diline, dinine, geleneklerine, coğrafyasına, tarihine dair pek çok kesit bulunuyor. Okur bu eserde Roma’daki tarım uygulamalarının yanında zooloji, botanik, coğrafya ve tarih konularında da pek çok bilgi bulacaktır:
Ziraatın özelliği yalnızca daha eski olması değildir. Ziraat aynı zamanda daha soyludur. Bu yüzden atalarımızın şehirde yaşayan vatandaşları kırlara geri döndürmesi boşuna değildi. Barış zamanında bu yurttaşları Roma köylüsü besliyordu. Savaş zamanında yardımı gene Roma köylüsünden alıyorlardı. Gene toprağa ‘ana’ veya ‘Ceres’ demeleri de boşuna değildi. Toprağı işleyenlerin vazifeşinas ve faydalı bir yaşam sürdüklerine, bu insanların kral Saturnus’un tebaasından geriye kalan son insanlar olduklarına inanıyorlardı. (Varro, Rust. iii.1)