Cadı olduğu varsayılan kadınların avlanıp yakılmasının üzerinden beş yüz yıldan fazla zaman geçti. Kapitalizmin şafağında ilksel birikim sürecinde kapatılan, emek gücünü üreten mekanik bir bedene indirgenen ve tüm ortak olanların çitlenmesine direnişi ile korku salan kadın bedeni, ibretlik işkencelerin deneme tahtası yapılıp itibarsızlaştırıldı. Bugün kadına yönelik giderek artan şiddet ve hatta yeni cadı avları geçmişin izlerinden yürüyor. Topraklarına el koymak için yaşlı komşusunu veya akrabasını asılsız suçlarla ihbar eden bir genç… Az çeyiz getiren karısını öldüren bir koca… Ortak olanları ve cinsel haklarını savunan kadınları evlerinden sürgün eden yerel otoriteler… Mikro-kredilerle toprakları ipoteklemeyi ve yeni çitleme biçimleri
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
Cadı olduğu varsayılan kadınların avlanıp yakılmasının üzerinden beş yüz yıldan fazla zaman geçti. Kapitalizmin şafağında ilksel birikim sürecinde kapatılan, emek gücünü üreten mekanik bir bedene indirgenen ve tüm ortak olanların çitlenmesine direnişi ile korku salan kadın bedeni, ibretlik işkencelerin deneme tahtası yapılıp itibarsızlaştırıldı. Bugün kadına yönelik giderek artan şiddet ve hatta yeni cadı avları geçmişin izlerinden yürüyor. Topraklarına el koymak için yaşlı komşusunu veya akrabasını asılsız suçlarla ihbar eden bir genç… Az çeyiz getiren karısını öldüren bir koca… Ortak olanları ve cinsel haklarını savunan kadınları evlerinden sürgün eden yerel otoriteler… Mikro-kredilerle toprakları ipoteklemeyi ve yeni çitleme biçimlerini teşvik eden uluslararası kurumlar… Hep birlikte yeni bir ilksel birikim, kapatma ve mülksüzleştirme sürecini örüyorlar. Cadı avlarının tarihini ve mantığını, halen sürmesini sağlayan sayısız yöntemi ve kadına yönelik yeni şiddet biçimlerini anlamaya davet eden Federici, cadıların tarihinin sessizliğe gömülmesine izin vermiyor. Ancak hafızamızı güçlü tutarak cadılık suçlamalarıyla öldürülen kadınların yazgısının tekrarını engelleyebilir, bu şiddete karşı direniş biçimlerimizi ortaklaştırıp yaygınlaştırabiliriz. İşte bu yüzden bu kitap, “Bizler yakamadığınız cadıların torunlarıyız” diyen herkes için.
İtalya’da doğup büyüyen Silvia Federici, 1967’de felsefe eğitimi için gittiği Amerika’nın çeşitli üniversitelerinde ve ayrıca Nijerya’da Port Harcourt Üniversitesi’nde dersler vermiştir. Feminist bir eylemci, araştırmacı ve eğitimci olan Federici’nin çalışmaları esinini toplumsal mücadelelerden almış ve bu mücadelelerle sürekli bir diyalog içinde olmuştur. 1970’lerin başından itibaren, Maria Rosa Dalla Costa ve Selma James gibi kuramcılarla birlikte, Uluslararası Feminist Kolektif’in kurucuları ve “Ev İşi İçin Ücret” kampanyasının örgütleyicileri arasında yer almıştır. Bu hareket, toplumsal yeniden üretimde yer alan kadınlar için ekonomik bağımsızlık talebini dile getirerek kapitalist ve patriyarkal iktidara karşı devrimci bir itiraz oluşturmuştur ve feminist gruplar arasında küresel bir dayanışmaya zemin sunmuştur. Federici, Afrika’daki politik değişim ve toplumsal mücadeleler üzerine çalışmalarıyla da tanınmaktadır. Türkçede yayınlanmış birçok makale ve röportajının yanı sıra basılmış eserleri arasında Caliban ve Cadı: Kadınlar, Beden ve İlksel Birikim (Otonom Yayıncılık, 2012), Sıfır Noktasında Devrim (Otonom Yayıncılık, 2014) bulunur.