“Toplum, belirli ve bağımsız bir toprakta birlikte yaşayan ve belirli bir anayasaya bağlı olan bir insan grubudur. Fakat tüm toplumlar millet değildir.” der Mauss. Millet kavramını aydınlatmak için öncelikle düşünce tarihine ve karşılaştırmalı filolojiye başvurur ve ardından, toplumların siyasi örgütlenmesine ilişkin genel bir tarih eskizi çizer. Mauss, toplumların gelişimi üzerine geniş bir ampirik araştırmaya dayalı bu düşüncesini a priori bir siyasal felsefi perspektifle değil, etnolojik ve sosyolojik bir perspektifle geliştirir. Bununla birlikte, Mauss’un millet hakkındaki bu çalışması toplumların hususi özelliklerinin ötesine geçen geniş bir kapsama sahiptir.
Daha önce, sosyal bilimler alanındaki uzmanların, öğrencilerin ve bu
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- 0 Yorum
- Tavsiye Et
- Hızlı Mesaj
-
“Toplum, belirli ve bağımsız bir toprakta birlikte yaşayan ve belirli bir anayasaya bağlı olan bir insan grubudur. Fakat tüm toplumlar millet değildir.” der Mauss. Millet kavramını aydınlatmak için öncelikle düşünce tarihine ve karşılaştırmalı filolojiye başvurur ve ardından, toplumların siyasi örgütlenmesine ilişkin genel bir tarih eskizi çizer. Mauss, toplumların gelişimi üzerine geniş bir ampirik araştırmaya dayalı bu düşüncesini a priori bir siyasal felsefi perspektifle değil, etnolojik ve sosyolojik bir perspektifle geliştirir. Bununla birlikte, Mauss’un millet hakkındaki bu çalışması toplumların hususi özelliklerinin ötesine geçen geniş bir kapsama sahiptir.
Daha önce, sosyal bilimler alanındaki uzmanların, öğrencilerin ve bu alana ilgi duyan herkesin ilgisini çekebilecek çok sayıda başka çalışması da bulunan Marcel Mauss’un Paul Fauconnet ile birlikte kaleme aldığı Sosyoloji Yazıları başlıklı denemesini Türkçeye kazandırma mutluluğuna erişmiştik. Fransız etnolojisinin kurucusu ve sosyal antropolojinin kurucularından biri olarak kabul edilen bu önemli ismin geniş düşünce ve çalışma kapsamını aktarmaya, millet kavramı hakkındaki bu eserinin çevirisiyle devam ediyoruz. Yayımlandığı tarihten bir asır sonra bile bu çalışma küreselleşme, artan göç hareketleri ve değişen milletlerarası örgütlenme biçimleri gibi farklı sebepler dolayısıyla millet, milliyet ve milliyetçilik üzerine tartışmaların hararetle sürdürüldüğü bu dönemde ayrı bir değer taşımaktadır.